Başbakan ve ekonomi kurmayları eğer krizin ne anlama geldiğinin farkındalarsa, ben hiç bir şey bilmiyorum demektir, okudum ama tersinden okumuşum demektir, öğrendim ama öğrenememişim demektir.
Dünyayı kasıp kavuran bir kriz var.
Bu global kapital kriz, ülkemize yeni gelmedi.
Gelişi en az 18 ay öncesine dayanıyor.
Bütün dünya krizi farkediyor.
Bizimkiler herhalde « nerden çıktı bu kriz » deyip bunu buzdolabına koymuş olmalılar.
Bütün dünya kademeli biçimde önlemini alıyor.
Bizimkiler türbanla meşguller.
Ekonomiyi yönetenler varsa yoksa ihracata ağırlık verdiler.
100 milyarı geçen ihracatı başarı hanesine yazdılar.
Oysa kedi-köpek maması dahil ihracat gelirinden yüzde 40 fazla olan ithalata aldırış etmediler.
Olacak şey değil ama oldu.
Çinliler, bizim Taşköprü’nün ünlü sarmısağını bile taklit edip ürettiler ve bize ihraç ettiler.
Pirinci anlarım.
Sahte oyuncaklara, kanser yapan bebek mamalarına bir şey demem ama Çin’den sarmısak alacağımızı bana beş yıl önce biri söyleseydi “kafayı sıyırtmışsın sen” der yoluna devam ederdim.
Bu iktidar, 2001 krizinden sonra uygulanan Kemal Derviş programı ve İMF bastonu ile 2007’ye kadar geldi.
Şimdi anlıyoruz ki, AKP iktidarı ekonomi konusunda kılını oynatmamış.
Bir tek mali disiplin hariç, hiç bir başarıları yok.
Onu da sağlayan yine IMF.
Yani yardımı yapan fon, tezgahın da başında olduğu için mali disiplinde sapma yaşanmadı.
Yoksa hokus pokuscu Maliye Bakanı Unakıtan sayesinde değil.
Sonunda global krizle tanışan Başbakan Erdoğan « Hamdolsun bize birşey olmaz » dedi.
Krizi yine ıskaladı ve sonra « Teğer geçer » diye ekledi.
Sonunda kriz için « Global kriz en tepeye tırmandı, şükürler olsun şimdi inişe geçti » dedi.
Oysa kriz tepemizde.
Sokağa çıkabilse..
AKM’lerden birine uğrayabilse.
Kapanan fabrikaların önünden geçebilse.
İşsiz kalanların sesini duyabilse.
Krizi farkedecek ama nerde.
Kriz hiç bir zaman tuzu kuruları vurmadı ki…
Vursa en fazla onlar bağırırlardı…
Hem de avazı çıktığı kadar…
