Erdoğan, İstanbul Park’ta yapılan Formula 1 yarışlarını izledikten sonra helikopterle Üsküdar Devlet Hastanesi pistine geldi. Erdoğan, hastanenin karşısında bulunan Üsküdar Polis Hastanesi minibüs durağına geçerek, buradaki şoförlerle bir süre sohbet etti.
Erdoğan, bir gazetecinin, ”Aydınlar Heyeti’yle görüşmeniz, Diyarbakır geziniz ve Kürt sorununa ilişkin açıklamalarınızın ardından terör örgütü PKK bir ay süreyle eylem yapmama kararı aldığını açıkladı. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?” şeklindeki sorusu üzerine, şöyle konuştu:
”PKK’ya göre plan program yapan, hükümet programı açıklamış bir iktidarın başkanı veya Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı değilim. Ülkenin huzuru, mutluluğu için atılması gereken adımları atmamız gerekiyordu, bunu yaptık. Bundan 10 yıllarca önce tartışılan şeyler, bugün farklı zemine oturmuştur. Bu zemine oturan, özellikle ifade ettiğim Kürt sorunu konusunun çözümünü belirtmek üzere bu adımı attık.”
Erdoğan, bu sorun için kiminin ”Doğu”, kiminin ”Güneydoğu”, kiminin de ”Kürt sorunu” gibi ifadeler kullandığını belirterek, şöyle devam etti:
”Kürt vatandaşı benim vatandaşımdır. Bunlar birer alt kimliktir. Bu alt kimliği biz kimlikle karıştırmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı başlığı altında bunlar toplanmaktadır. Ben ne dedim? ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan’ dedim. Bunu bir defa paylaşacağız. Bunu paylaştığımız anda zaten öbürü sadece fiziki sorunlardır.
‘Bu benim sorunumdur’ derken, sadece kendimi ortaya koymadım. Konuşmamı herhalde bazı siyasi liderler duymak istememişler. Bu Türkiye’de herkesin ortak sorunudur. Doğu’da da bir sorun olsa benim sorunumdur, Güneydoğu’da da, batıda da, Akdeniz’de, Karadeniz’de aklınıza neresi gelirse ülkenin her yerinde, her metrekaresinde bir sorun olsa, bu Başbakan olarak benim sorunumdur. Ama diğer siyasi liderler bunu sorun olarak duymuyorsa bu beni ilgilendirmez.”
Ankara’da ”Aydınlar Heyeti”yle yaptığı görüşmeye de atıfta bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
”Ben 12 tane bu ülkenin düşünürü ile aydınıyla oturup konuşuyorum. ‘Onlarla görüşmemeliymişim’. Sana mı soracağım da görüşeceğim? İşine bak. Kiminle görüşeceğimi, kiminle oturup dertleşeceğimi, bunun hesabını ben yaparım. Ben bunu yaparken tüm arkadaşlarımla değerlendirerek yaparım. Bunun fayda-zarar değerlendirmesi bize ait bir sorundur. Onun hesabını da biz veririz.”
