Çığlıkara’da ruhsatlı ağaç katliamı

Maden arama ruhsatı verilen şirketin çalışmalarının ÇED Raporu kapsamı dışında değerlendirildiği söylenirken, yeni ağaç kesimlerinin yasal yollarla sürmesi bekleniyor.   


Antalya’nın Elmalı ilçesi sınırlarında yer alan ve  dünyaca ünlü “Şah Ardıç”  ve  “Aslan Ardıç” gibi  8 yüz yıllık  anıt ağaçların da  bulunduğu Çığlıkara Sedir Ormanları’nda yaşanan ağaç katliamı,  çevrecilerin ve bölge halkının tepkilerine  neden oldu. Elmalı’nın  Avşar köyü sınırları içinde yer alan; Kocaçukur, Patlangaç ve Kokarotluk mevkiinde bulunan yüzlerce yıllık ardıç ve sedir ağaçlarının, bölgede iki yıldır  mermer ocağı işleten  maden şirketince kesildiği öğrenildi. Yaklaşık  700- 1000 civarında ardıç ve sedir ağacının kesildiği iddia edilen çevre katliamının yasal yollarla sürdürülmesine tepkiler sürerken,  maden arama faaliyeti yürüten  Turkuaz adlı şirkete  toplam 166.25 hektarlık alanda maden arama ruhsatı verildiği bildirildi.  


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nce  Temmuz 2004’te Çığlıkada’da maden arama  ruhsatı verilen şirketin, Antalya Orman İşletme Müdürlüğü’nden de   mermer çıkarma izni  alarak iki yıldır  faaliyetini sürdürdüğü öğrenildi.  Mayıs 2005’te;  aralarında İspanyol ortakların da bulunduğu yabancı bir şirkete ruhsatını devreden maden şirketinin bu devirden sonra  arama alanını 54 bin metrekare daha genişlettiği ve şirketin arama izninin  ÇED yönetmeliği dışında değerlendirildiği söyleniyor. 


Çığlıkara’daki ağaç  katliamını yakından izleyen Elmalılı çevreci  Muhammed Gündüzbey,  maden arama ruhsatı verilen şirketin arama alanını  bu kadar genişletmesine rağmen ÇED Raporu olmaksızın  maden işletme faaliyetine devam ettiğini dile getirirken,  söz konusu alanın; Özel Koruma Bölgesi olmamakla birlikte, günümüzde yetiştirilme imkanı oldukça az olan yüzlerce yıllık ardıç ve sedir ağaçlarıyla kaplı olduğunu söyledi.


YASAL AĞAÇ KIYIMI


Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan M. Gündüzbey,  “ Orman Bakanlığı’nca verilen arama izninde ekolojik dengenin bozulmaması ve çevrenin korunmasına yönelik tedbirlerin alınması istenildiği halde,  bu tedbirlere uymayan şirkete Çığlıkara Orman İşletme Şefliği’nce   maden arama izni verildiğini” söyledi. 


Maden ruhsatı verilen arazinin büyük kısmının bozuk orman niteliğinde ve yüzlerce yıllık sedir ve ardıç ağaçlarıyla kaplı bulunduğunu, 5010 sayılı tamim gereğince ardıç ağaçlarının kesilmesinin yasak olduğunu ve  maden arama izninin ancak ağaçlara zarar vermeksizin geçerli olduğunun da  altını çizen  Gündüzbey, “ Orman Bakanlığı’nca, bu şartlara uyulduğu takdirde mermer ocağı işletilmesinde  bir sakınca olmadığının  belirtilmesine  rağmen,  bu alanda, ancak olağanüstü doğal durumlar için uygulanabilen   Olağanüstü Şartlar Etası  uygulanarak, yüzlerce  ardıç ve sedir ağacının kesilmesine izin verilmiştir” dedi.   


RUHSATTAN HABERİMİZ YOK


Çığlıkara’daki doğa kıyımıyla ilgili görüşlerini aldığımız  Avşar köyü Muhtarı Durali Dulluç “Biz köyümüzün doğal dokusunun bozulmasını istemiyoruz. Bölgede en az 5 yüz yıllık ağaçlar var. Kesin bir rakam vermem zor ama çoğunluğu ardıç olmak üzere  bölgede yüzlerce ağaç   kesildi” diye konuştu. 


Maden şirketinin aldığı ruhsattan  köylülerin haberdar  olmadığını söyleyen  Durali Dulluç şöyle devam etti:


“Köylüye bu konuda bir şey sorulmadı, işlerini Ankara’da halletmişler.  Bize yakın köy olan Armutalan’da da bir maden arama ruhsatı verildi, muhtardan imza almışlar ama o da neye imza attığını bilmiyor. Köye istihdam açısından da bir katkısı olmayan  maden şirketinin arama alanını genişleteceğini öğrendik. Bu çalışmaların doğal dengeyi bozmasında endişe ediyoruz.”



DOĞAL MİRAS TEHDİT ALTINDA


57 hükümet döneminde meclis gündemine getirilen ve erken seçim kararının ardından ertelenen “Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Tasarısı” Nisan 2004’te meclisten geçerek yürürlüğe girmişti.


Madencilik alanlarında daha önce uygulanan;  doğal, kültürel ve tarihsel mirası   koruma niteliği taşıyan 3213 Sayılı Maden Kanununun bazı maddelerinde yapılan değişikliklerle çokuluslu şirketlerin önü açılırken; taş, kum, çakıl ve endüstriyel  toprak gibi hammaddeler maden kapsamına alınmış ve başta zeytinlik alanlar olmak üzere ülke ormanlarının büyük bölümü  yasanın tehdidi altına girmişti.


Yeni düzenlemeye göre ÇED kapsamından da çıkarılan madencilik çalışmaları, çevreye verdiği  zararın yanında yerli doğal kaynakların da ham madde olarak ülke dışına çıkarılmasına olanak sağlıyor.  



 

1032130cookie-checkÇığlıkara’da ruhsatlı ağaç katliamı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.