Olay yerinde inceleme yapan Manavgat Kaymakamı Fikret Dayıoğlu, güvenlik şeridine alınan Manavgat Şelalesi gezi alanının dışında bekleyen gazetecilere yaptığı açıklamada, saat 17.30 civarında Büyük Şelale’de meydana gelen patlamanın, muhtemelen tüp patlamasından meydana geldiğini kaydetti.
Ölenlerden birinin Macaristan, birinin Rusya Federasyonu, birinin Norveç, birinin de Türk vatandaşı olduğu kaydedildi.
Manavgat Kaymakamlığından yapılan yazılı açıklamada, Şelaledeki kır lokantasında meydana gelen patlamanın ilk belirlemelere göre, sanayi tipi mutfak tüpünden meydana geldiği, patlamada 25 kişinin yaralandığı ve yaralılardan 4’ünün ilk müdahaleler sırasında öldüğü belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi:
“Olaydan hemen sonra yapılan ilk tespitlerde hayatlarını kaybedenlerin 2 Rus, 1 Norveç ve kır lokantasında garson olarak çalışan 1 Türk vatandaşı olduğu anlaşılmıştır. İlk belirlemelere göre lokantaya ait mutfak-sanayi tüpünün patlaması sonucunda meydana geldiği değerlendirilen olayla ilgili olarak, soruşturmalar geniş çaplı sürdürülmektedir.”
GAZETECİLERE SALDIRI
Manavgat Şelalesi’ndeki patlamanın ardından gazetecilere saldırıldı.
Cihan Haber Ajansı’nın iki muhabirinin dövülmesinin ardından, Akşam Gazetesi muhabirleri Bülent Tatoğulları ile Sercan Aytiş de Şelale yakınında yaklaşık 30 kişinin saldırısına uğradı. Fotoğraf makineleri kırılan gazeteciler dövüldü.
Çeşitli yerlerinden yaralanan gazeteciler, bir otomobile bindirilerek, Antalya Devlet Hastanesi’ne kaldırılmak gönderildi. Bu sırada kalabalığın, yaralı gazetecileri taşıyan otomobili takip ederek, önünü kesmek istedikleri girişiminde bulundukları bildirildi.
Bu arada, patlamada yaralananların götürüldüğü Manavgat Devlet Hastanesi Acil Servis önünde bekleyen gazeteciler de hastane bahçesine gelen kalabalık bir grubun saldırısına uğradı. Bu saldırıda da bir ulusal televizyon kanalına ait kamera hasar gördü, bazı gazeteciler de tartaklandı.
ANTALYA GAZETECİLER CEMİYETİ’NİN AÇIKLAMASI
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erdoğan Kahya da patlamanın ardından olay yerine giden gazetecilere esnafın saldırmasını kınadığını kaydetti.
Gazetecilerin görevleri sırasında dövülmelerinden artık bıktıklarını belirten Kahya, şöyle dedi:
“Gazetecilerin güvenliğinin sağlanması gerekir. Manavgat Kaymakamı’nın, saldırının sona erdirilmesi için kendisine başvuran gazetecilere, ‘Gelmeseydiniz, biz mi sizi davet ettik’ gibi, bir mülkiamire yakışmayacak tavrını da kınıyoruz, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel’e bir mesaj gönderip, bu tür olaylar sırasında gazetecilerin güvenliğinin sağlanmasını da istedik.”
