İpek, İTÜ’den sonra 11 yıl boyunca İstanbul’un tanınmış mimarlık bürolarında büyük projelere imza atmış. İspanya’da İspanyolca öğrendikten sonra gezmek için uğradığı Londra’ya yerleşmiş. Londra’yı mesken tutmasının nedenini tatilde olmasına karşın ısrar üzerine yaptığı işlerin beğenilmesine bağlıyor…
Toplumun bir yansıması olarak Archipek’in müşterilerinin çoğu da haliyle market ve kebapçılardan oluşuyor. İpek, ev ve işyerleri dekorasyonlarında proje hazırlayıp yasal izinlerinin alınması, sonrasında da projeye uygun yapımının denetlenmesi gibi (içinde karmaşık bir bürokrasinin de olduğu) bir iş sürecini ekibiyle gerçekleştiriyor.
İpek’e müşterilerinden gelen genel istekleri soruyoruz. “Genellikle şemsiye açıldıktan sonra geliyorlar” diye espiri yapan İpek şöyle anlatıyor:
“Neredeyse müşterilerimizin yarısı yasaları takmadan kafalarına göre kolları sıvayıp değişiklikler yapıyorlar. Gerekli ruhsatı alamayınca ya da yerel yönetimden uyarı mektubu gelince de bize yasal izin kotarmamız için başvuruda bulunuyorlar. Biz de bütün sorumluluğu müşteride kalmak üzere izin için çaba gösteriyoruz.”
“Bazı durumlarda müşteri kendisi yıkıp yapma işini başlattığı için doğru yapılandırmada zorlanıyoruz tabii. Örneğin dükkanın önüne saçak yapması ya da konutlarda şömineyi yıkması gibi…” diyen Mimar İpek şöyle devam ediyor:
“Halbuki işe başlamadan önce bir profesyonel mimarlık bürosuna başvurması durumunda estetik ve yapısal açıdan en doğru çözümü sunma şansımız oluyor. Böylece zamandan ve bütçeden tasarruf da sağlamış oluyoruz.”
İpek, özellikle işyerlerinde yapısal sağlamlığın yanısıra estetik görünümün de önemli olduğunu belirterek, “İşyeri için ciddi bir bütçeyle yatırım yapanların müşteriyi çekecek makyajı yani iç tasarımı da önemsemeleri gerekir. Örneğin Archipek’in ofisinde sokaktan geçenlerin bile beğenip içeri girenlere tanık olduk. Bir işyerinin iç dekoru sokaktan geçeni mutlaka çağırmalı…” diye konuşuyor…
AYRINTILI BİLGİ: Archipek, 55 Stoke Newington High Street N16 8EL, 020 7993 5737, wwwarchipek.co.uk
