Başbakanlık konutu önünde 28 Kasım Cumartesi günü düzenlenen kitlesel gösteri ile Suriye’nin bombalanmasına bir kez daha karşı çıkıldı. Yaklaşık beş bin kişinin katıldığı protesto ‘Suriye’nin bombalanmasına hayır’ sloganları ile başladı.
Protestodaki Galloway, Tariq Ali ve Murray Hayat Tv’den Arif Bektaş’a şu yorumu yaptılar:
“TÜRKİYE IŞİD PETROLLERİNİ PAZARLIYOR”
George GALLOWAY (Eski Milletvekili): Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi söyledi. Kendi ifadesi aynen şöyle ‘Rusya, Suriye dışına hareket eden petrol tankerlerini bombalayarak ateşle oynuyor.’ Uzun zamandan beri var olan bu iddiaları kendisi doğruladı. Türkiye, IŞİD ve El Kaide tarafından tankerlere doldurulan, Suriye ve Irak’ın çalınan petrollerini pazarlıyor. Bundan daha açık bir teyit olamaz. Bunun yanı sıra dört buçuk yıl boyunca Türkiye sınırlarını, kafa kesen, kalp yiyen bu fanatik aşırı uçtaki teröristlere açtı. Hastanelerde tedavilerini yaptı, teçhizat ve militanlarının sınırlarından geçmesine izin verdi ve Türkiye’de bu politikalara karşı çıkanlar bombalarla parçalandı. Üst üste işlenen bu vahşetlerin kimler tarafından gerçekleştirildiğini güçlü Türk devleti bir türlü bulamadı.
Britanya’nın bombalama dışında ne yapabileceğini soranlara cevabım şu: Müttefikiniz olan Türkiye ve en iyi dostunuz Suudi Arabistan ile ilgilenin. Ama maalesef bunlar yapılmıyor, bu Türkiye ve Suudi Arabistan’ın batının sadık müttefikleri olmasından değil, Suriye gibi laik bir rejimin yıkılmasının daha önce gerçekleştirdikleri tüm işgallerden daha önemli olmasından. Afganistan’da, sonradan Taliban’a dönüşen Bin Laden’i, Sovyet yanlısı hükümeti devirmesi için destekledik. Libya’da, Kaddafi rejimini yıkıcak aynı fanatikleri desteklemeye hazırdık. Ve aynı şeyi Suriye’de de yapacağımızı düşündük. Fakat Suriye’nin Arap ordusu ve müttefikleri, Rusya, İran ve Hizbullah Şam’ın ele geçirilmesini engelledi. Şimdi kaybettikleri toprakları yeniden ele geçiriyorlar ve Cameron’ın asıl derdi Suriye ordusunun ilerlemesini durdurmak.
IŞİD’e karşı savaşanlar Suriye Ordusu, Irak Ordusu, Suriye’nin Kürt bölgelerinde ki YPG, YPJ gerillaları desteklenebilir. Yapmamız gereken savaşarak teröristlerden torakları geri alan güçleri desteklemek.
Benim, IŞİD ve El Kaide’ye karşı savaşanlara silah desteği verilmesine hiç bir itirazım yok. Batının bombardımanlarına, Sykes ve Picot’un topraklarından, Balfour’un, Tony Blair’in topraklarından kalkan uçakların bir Arap ülkesini daha bombalamaya ihtiyaçları yok.
“IŞİD’E DESTEK VEREN SORGULANMALI”
Tariq ALİ (Yazar): Ortadoğu’dan ve Afganistan çıkacaklarına dair hiç bir işaret yok. Ne kadar uzun kalırlarsa yıkım da o kadar büyük olur. Savaş şimdi de Türkiye’ye sıçradı. Ankara’daki gösteri IŞİD’in desteği ile bombalandı ama buna kim destek verdi. Bu sorulması zorunlu bir soru.
Çözüm için üç şey yapılması gerekli. İlkin Ortadoğu’daki tüm yabancı askerlerin çekilmesi. İkinci olarak, Suudi Arabistan ve İsrail’e verilen tüm politik ve moral desteğinin kesilmesi. Bunlara karşı bir şey yapılmasını istemiyoruz ama bölge halkının kendi istediği değişim ve reformları hayata geçirebilmesine imkan tanınması. Üçüncü olarak Türkiye’de demokrasinin Kürtlerin haklarının verilmesi yönünde ilerletilmesi ki biz bu yönde bir ilerleme olduğunu düşünüyorduk ama geri adım atıldı. Bu geri adım atılmasının nedeni ise Suriye’de Kürtlerin mücadelesi. Bir taraftan IŞİD’e karşı savaşıyorlar diğer taraftan da demokratik bir sistem kuruyorlar.
“SURİYE’YE SALDIRI SADECE NEFRETİ KÖRÜKLEYECEK”
Andrew MURRAY (İngiltere Savaş Karşıtı Koalisyonu Başkanı): “Suriye’de; ABD, Rusya, Iran ve Türkiye gibi çok sayıda ülke var. Dışarıda kalan İngiltere’de bu müdahale ile bir rol almaya mı çalışıyor?” sorusuna “Evet” derim.
Hükümet, büyük bir güç olarak biz de varız demek için bu savaşa giriyor. Britanya’nın bombardımanı, Britanya’dan nefret edenlerin sayısını artırmaktan başka bir değişiklik getirmeyecek.
Bu müdahale için hiç bir geçerli neden ve gerekçe yok. Yapılan büyük güç maçoluğu.
