Financial Times gazetesi İngiltere’nin IŞİD’i Suriye’de bombalamaya başlayarak doğru kararı aldığını söylüyor.
Gazetenin başyazısında “IŞİD’i Irak’ta bombalayıp Suriye’de harekete geçmemek manasızdı. Kaldı ki IŞİD iki ülke arasındaki sınırı da tanımıyor” deniyor.
Yazı şöyle devam ediyor:
“İşin bir de siyasi boyutu vardı. Paris saldırılarının ardından Fransa, İngiltere’den Rakka bombardımanlarında yardım istemişti. İngiltere’nin Avrupa’daki en sıkı müttefikinin bu talebini geri çevirmesi görevden kaçmak olurdu.
Başbakan [David] Cameron Suriye’de hava operasyonu yetkisini almış olabilir. Ancak parlamentodaki tartışmalarda milletvekilleri birçok haklı kaygıyı dile getirdi.
Karada hava operasyonlarının yarattığı etkiyi tamamlayacak güvenilir bir gücün olmaması hedefe ulaşmak için gerekli askeri kaynakların tam olarak yerinde olmadığını gösteriyor.
Cameron ve müttefiklerinin önünde iki önemli görev var. Birincisi karada IŞİD’e karşı savaşabilecek güvenilir bir gücü yaratmak. İkincisiyse, Suriye iç savaşını sonlandıracak diplomatik çözüm için girişimlere hız vermek.
‘Suriye’yi şekillendirmeliyiz’
Times gazesindeki Philip Collins imzalı köşe yazısındaysa “Suriye’yi sadece bombalamamalıyız, orada kalmalıyız” diyor:
Parlamentodaki oylamada Cameron hükümetine Tornado tipi savaş uçaklarını Suriye hava sahasında uçurma yetkisi verildi. Ancak Suriye’de IŞİD’in yenilgiye uğratılması durumunda bir anda ortaya demokratik bir iktidarın çıkacağını düşünecek kadar saf olmamalıyız.
Esad yerinde duruyor. Muhalif güçler çok sayıda fraksyona bölünmüş durumda. Rusya kendi çıkarlarının peşinde.
Thomas More Ütopya kitabında ‘Eğer bir şey istiyorsan, kendin yapmalısın. Eğüer harekete geçip bir şey yapmıyorsan hedeflerin konusunda ciddi değilsindir’ der.
Bir ülkeye hamilik yapmak kulağa eski devirlerden kalma bir ifade gibi gelebilir. Ancak modern dönemlerde de uygulanabilecek bir yöntem.
İlla ‘İngilizler Kefalonya’yı Koloni merkezinden yönetiyor’ gibi ifadelerin akla gelmesine gerek yok. Suriye’de hava saldırısı yetkisine değil, ülkede kalma yetkisine ihtiyacımız var.
İngiltere bombardımanla yetinmemeli
Independent gazetesinde ise Suriye kökenli yazar Hassan Hassan’ın kçe yazısı yer alıyor. Hassan, bundan sonrası için Suriye’de nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini yorumluyor:
IŞİD ve öncülü olan gruplarla 10 yılı aşkın süredir devam ettirilen savaşlardan bir ders çıkarılması gerekiyorsa, o ders yerel güçlerle işbirliği yapmadan bu grubun tam olarak yenilgiye uğratılamayacağıdır.
Bugün Suriye’de devam eden hava operasyonlarının istenmeyen sonuçları, yerel halkı IŞİD’e yakınlaştırıyor.
İngiltere’nin birkaç savaş uçağını bölgeye göndererek bu trendi devam ettirmesinin bir anlamı yok. Daha farklı şeyler yapılabilir.
Washington’dan bağımsız olarak yerel güçleri IŞİD’e karşı birleşip savaşmaya ikna edecek bir strateji geliştirilmeli.
Bu strateji sadece askeri olmak durumunda da değil. Mesela İngiltere kısa süre öncesine kadar Suriye’de muhaliflerin kontrolündeki bölgelere cihat yanlısı imamların yerine daha ılımlı imamların atanması için çaba harcıyor.
Bir diğer fazla bilinmeyen programda ise İngiltere Kuzey Suriye’de yerel emniyet gücünün yetiştirilmesi için 10 milyar sterlinlik fon ayırmış durumda.
Suriye’deki muhalifler arasında İngiltere’ye bakış pozitif. Bunun fırsata dönüştürülmesi gerek.”
