Heathrow Havalimanı dünyanın en yoğun havaalanlarından biri olarak biliniyor. Heathrow’da yılda yaklaşık 70 milyon kişi yolculuk yapıyor. İki pistte ortalama 500 bin uçuş oluyor. Havaalanı toplam iki pist, dört terminalden oluşuyor. Hükümet havaalanını yetersiz buluyor ve toplam 4 milyar 800 milyon sterlin tutarındaki beşinci terminal 2008’de açılacak. Heathrow’da şu anda mevcut olan iki pistte yetersiz bulunuyor ve genişletme planı yapılıyor. 7 milyar sterline mal olması beklenen ve 2020 olarak düşünülen üçüncü pist için hazırlıklar hızla devam ediyor. Yapılması istenen üçüncü pistle Boeing 777 jet uçaklarına A340s Airbuslara daha geniş yer açılması hedefleniyor. Londra’da Heathrow dışında, Gatwick, Stanstead, City ve Luton olmak üzere toplam beş adet havaalanı bulunuyor. Ama bunlar da Londra’nın her geçen gün artan hava trafiğini kaldırmaya yetmiyor.
Dünyanın aynı zamanda en önemli havaalanlarından biri olarak da bilinen Heathrow yakınlarında Sipson ve Harlington köyleri arasında bulunan bölgede 12 Ağustos Pazar gününden itibaren yaklaşık 300 kişiden oluşan bir grup, çadırlar kurarak, Heathrow Havaalanı’nı kuşatmaya aldı. Eylemciler kamplarını ‘The Camp for Climate Action’ yani ‘iklim değişikliği eylem kampı’ olarak isimlendirdi. Amaç; hükümetin havaalanını genişletme planını protesto etmek. Hafta sonuna kadar eylemcilerin sayısının artması ve 2000 kişiyi bulması bekleniyor. Eylemcilere destek veren ve Pazar günü yapılması planlanan ‘kitlesel doğrudan eylem günü’ için hazır olacağını söyleyenler arasında İşçi Partisi bölge milletvekili John McDonnel’da var. McDonnel, ‘Heathrow’da üçüncü pistin yapımı gerçekleşirse, en az 4 bin ev yıkılacak ve 10 bin kişi göç etmek zorunda kalacak’ diyor.
Çevreciler iklim kampı için hazırlıklarına aylar öncesinde başladı. Geçtiğimiz yıl Kuzey Yorkshire’da bulunan kömür ateşlemeli bir elektrik santrali olan Drax Power Station yakınlarında gerçekleşen benzeri bir kampın da örgütleyicisi olan grup, bu kampta elde ettiği deneyimleri şimdi Heathrow’daki kampta uyguluyor. Kamp tamamen hiyerarşi karşıtı bir anlayışla yürütülüyor ve kararlar ortak alınıyor. Kamp bölgesi havaalanı operatörüne 1km mesafede ve protestocular alanı ‘yasal olarak işgal’ ettiklerini açıkladı. Organizatörlerin daha önceki açıklamalarından yola çıkan İngiliz Polisi kampın 14 Ağustos’ta açılmasını bekliyordu. Ancak kamp organizatörleri bir sürpriz yaparak polisi hazırlıksız yakaladı ve 2 gün öncesinden bölgeye gelerek kamp alanına yerleşmeyi başardı. Kampta kalmak isteyenler, ağır polis kuşatması altında bulunan kampın masraflarının giderilmesi amacıyla gönüllü bağışta bulunuyorlar. Kampın çevresinde ise bin 800 polis görev yapıyor.Kampta doğal enerji tüketiliyor ve vejeteryan yemekler pişiriliyor. Ayrıca bir hafta sürecek kamp programında ‘iklim değişikliği’, ‘çevre’, ‘doğal enerji üretme yöntemleri’ ve ‘ilk yardım’ gibi 100’e yakın atelye çalışmalası da yer alıyor. Kampın son gününde ise, Heathrow’da kaos yaratmayı amaçlayan doğrudan ‘sivil itiatsızlık eylemleri’ yapılacağı duyuruldu. Heathrow’da yapılan bu kampa İngiltere’deki ve Avrupa’daki çeşitli çevreci gruplar destek veriyor ve bu eylemi önemsiyor.
Eylemciler bundan sonra düzenli olarak iklim hareketi eylemleri ve kamplar yapacaklarını duyurdu. Havacılık İngiltere’de ve Avrupa’da en hızlı artan emisyon kaynağı. Bu nedenle Londra Heathrow’da yapılması planlanan üçüncü piste karşı yürütülen mücadele büyük önem kazanıyor. Üçüncü piste karşı mücadele, “Stupid Planet” yani ‘Aptal Uçak’ isimli kampanyayla başlatıldı. Kampanya uzun süredir direniş gösteren ve yerel anlamda da güç kazanmış olan başarılı bir kampanya.
Avrupa’da son zamanlarda ivme kazanan ekolojik savaşlar arasında önemli bir yer tutan ‘Stupid Planet Kampanyası’ kapsamında yürütülen ‘Heathrow İklim Kampı’; Türkiye’deki Ilısu Barajı’na karşı başarılı bir kampanya yürüten çevreci grup Rising Tide ve anarşist çevrecilerden oluşan Earth First gibi değişik gruplar tarafından da destekleniyor.
Londra’daki İklim değişikliği eylem kampına paralel olarak Atlantik’in diğer yakasında da iki kamp organize edildi. Londra’daki çevreciler Heathrow yakınlarında kamp kurarak seslerini duyurmaya çalışırken, aynı tarihlerde Washington’da Columbia Nehri ağzında ve Kuzey Carolina’da Asheville’de iki tane daha iklim hareketi kampı kuruldu. Kuzey Carolina kampı, bu bölgede yaşayan Applachia halkını olumsuz etkileyen, yeni kömür ve nükleer santraline karşı, Washington kampı ise Columbia Nehri’ni ve çevresinde yaşayan halkı olumsuz şekilde etkileyecek olan sıvılaştırılmış doğal gaz terminaline karşı yapılıyor.
Yani amaçlar aynı:Yerel halk ile bir araya gelerek, iklim değişikliği kampanyalarıyla bilinç sağlamak, bu arada sürdürülebilir yaşam ve iklim değişikliğinin ana nedeni olan en büyük emisyon üreticisi güçlerine karşı ise doğrudan eylem yapmak. İklim değişikliği sorunu artık sıradan bir çevre meselesi olmaktan çıkıp bazı bilim insanları tarafından “dünyanın başına gelen en büyük doğal afet” olarak tanımlanan bir ‘ölüm kalım meselesi’ oldu. Bu nedenle de ekolojik hareketlerin, hepimizin hayatını olumsuz etkileyen iklim değişikliğine karşı önümüzdeki süreçte daha da güçlenerek, kitlesellik ve radikallik kazandığını birlikte göreceğiz.
