İNGİLTERE’DEN… Maraş Katliamı 30 yıldır karanlıkta

…Herkesi iterek, döverek, yerlerde sürüklüyorlardı. Küçük çocuklar, gençler, yaşlılar vardı. Ayrım yapmadan herkese vuruyorlardı. Aralarında bir tanesi  de hamileydi. Ellerinde tüfekler vardı. Bazılarında çivili sopalar, baltalar, kürekler. Karşı çıkanları sopalarla dövüyor, hakaretler ediyorlardı. Kadınlara kocalarının, çocuklarının önünde hakaret ediyor, yaşlıları bile acımadan dövüyorlardı.  Bir süre sonra hepsini birden beyaz badanalı bir duvarın kenarına dizdiler. Sonrada ellerindeki silahlarla göz açıp kapayıncaya kadar hepsini kurşuna dizdiler. Öldüklerine emin olabilmek için yerdekilere ateş etmeye devam ettiler. Bir anda beyaz badanalı olan sokak duvarı kızıla büründü. O gün sadece bizim mahalle olan Sakarya Mahallesi’nde 20’ye yakın insanı öldürdüler…”

Anlatılan bu olay ne Hitler Almanyası’nda,  ne Mussolini İtalyası’nda ne de Pinoche Şili’sinde yaşandı. Olayın meydana geldiği yer Türkiye’nin Kahraman Maraş ili. Tarihi ise Aralık 1978.  Bu olayın canlı tanığı olan  H. T. olaylardan sonra eşini ve çocuklarını yanına alarak kenti terk etti ve şu anda 3 çocuğu ve eşiyle birlikte Londra’da yaşıyor. 
Maraş Katlima sonrası H. T. gibi birçok Alevi vatandaş kenti terketti. Bunların bir kısmı İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlere yerleşirken, büyük bir bölümü de Avrupa’ya göç etti.  Olaylardan sonra dünyanın her yerine yayılmış Maraşlılar arasında katliamdan sağ kurtulanlar, katliam günlerinde neler olup bitiğinin ayrıntılarını hiçbir zaman unutmadılar. Türkiye topraklarında, doğdukları, büyüdükleri coğrafyada yaşadıkları bu acıyı bütün sıcaklığıyla her zaman yüreklerinde taşıdılar. 

Maraşlı göçmenlerinin en yoğun olduğu ülke olarak bilinen İngiltere’de bile her yıl Aralık ayında konferanslar, toplantılar düzenleyerek bu acıyı, katliamı anlattılar. Bu katliamı gerçekleştirenleri lanetlediler. Ancak bu katliamın mağduru olan Maraşlılar (Birçoğu yaşanan acılardan dolayı, Maraşlılık kimliğini redderek, kendilerini Pazarcıklı, Elbistanlı, Göksunlu.. diye tanıtacaklardır)  hiç bir zaman bu acıyı kin ve nefret konusu haline getirmeyip, tüm ayrımcı ve haksız politikalara rağmen başka halklara düşman olmadılar. İstedikleri tek şey, Türkiye toprakları üzerinde yaşanmış olan bu büyük haksızlığın gündeme getirip, devlet yetkililerinden bu ve benzeri katliamların tekrar yaşanmaması için önlem almasını sağlamak.
Maraş katliamı mağdurları, o günkü olayları yapanların da şu andaki Ergenekon Davası’nda yargılananlar gibi, derin devletin adını, gücünü kullanarak hareket edip ülkeyi kana boğduğunu söylüyorlar ve aradan geçen 30 yıla karşın olaylarla ilgili gizli devlet belgelerinin açıklanmasını talep ediyorlar.

 
Türkiye tarihinin en acı sayfalarından biridir Maraş Katliamı. 19 Aralık’ta başlayıp, 24 Aralık 1978’e kadar sürdü. 12 Eylül Askeri Darbesi’ni hazırlayan olaylardan biri olarak da kabul ediliyor. Katliamda Aleviler ve sol görüşlü kişiler hedef olarak seçildi. Bölgedeki güvenlik güçlerinin önlemekte yetersiz kaldığı, dönemin İçişleri Bakanı’nın da istifa ettiren ve günlerce süren saldırıların çıkış nedeni neydi?

=Aleviler ve solcular hedef
 19 Aralık’ta kentteki sinemalardan birine patlayıcı madde atıldı. Eylemin solcular tarafından yapıldığı dedikodusunun yayılması üzerine MHP’lilerin ağırlıkta olduğu sağcı bir grup CHP il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-Der) binalarına saldırdı. 21 Aralık tarihinde iki sol görüşlü öğretmen faşistlerin silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi.  
Üç gün süren saldırılar sonucunda; resmi olmayan beyanlara göre 500’e yakın olan ölü sayısı, resmi verilere göre ise 105 kişi olup, 176 kişi yaralanmış. Ayrıca, 210 ev ve 100’e yakın işyeri tahrip edildi. DİSK, TÖB-DER, Pol-DER, CHP, TİKP, Tekstil Sendikası ve Sağlık Müdürlüğü binaları yakılıp yakıldı. 

=Yargılananlar milletvekili oldu

Maraş Katliamı’ndan sonra dönemin sıkıyönetim mahkemelende açılan davalar 1991 yılına kadar sürmüş, çoğunluğu sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen 804 kişi hakkında dava açılmış, yapılan mahkemeler neticesinde sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1 ile 24 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmıştır. Daha sonra sıkıyönetim mahkemesinin kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda idam cezaları uygulanmamıştır. Ceza alanların cezaları 1991 yılında çıkarılan yasa nedeniyle, ertelenerek serbest bırakıldılar. Böylece kanlı olaylarla dolu Maraş dosyası sessizce kapanmış oldu. Davada yargılananlardan bazıları ise daha sonra milletvekili olarak TBMM’ne girdiler.


=Olaylarda MİT parmağı
Bülent Ecevit’in üzerine “Çok ciddi bir kaynaktan verilmiştir” notunu düşerek kasasına sakladığı 1 Ocak 1979 tarihli belge şöyle:
“CHP iktidarı devraldıktan sonra vuku bulan büyük olayların (Malatya, Sivas, Kahramanmaraş) çıkacağına dair bir-iki ay evvelinden haber verilmediğinden yüzlerce vatandaşımızın can ve mal kaybına sebebiyet vermişlerdir. Önceden haber vermek bir tarafa olayın yaratılmasında en etkin rol oynamışlardır. Nitekim Kahramanmaraş olayı MİT’ten (…), (…), (…), (…)’in (isimler gazeteci Can Dündar ve Rıdvan Akar tarafından gizlendi) müşterek planlamaları ile çıkarılmıştır. Türkeş oraya …’in tavassutuyla ….’u tayin ettirerek Güney Bölgesi’ni ele geçirmiş ve Maraş olayını rahatlıkla tertip ettirmiştir. MİT olayın içinde olmasaydı Maraş’tan her türlü istihbaratı aylar evvel alır ve olayın zuhur etmesine meydan vermezdi. MİT, CHP zamanında büyük olayları yapan ve yaptıran MHP’lilere ait bilgileri saklamış, sıkıyönetim mahkemelerine sadece sola ait raporların verilmesi hususunda Türkeş, MİT’teki elemanlarına talimat vermiştir.” 
***

650480cookie-checkİNGİLTERE’DEN… Maraş Katliamı 30 yıldır karanlıkta

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.