İNGİLTERE’DEN… Silah ticaretinin bedeli

AK-47, diğer adıyla Kalaşnikof, nam-ı diğer Keleş… Dakikada 600 mermi atabiliyor. Dünyada toplam 14 ülkede üretiliyor ve 88 ordu tarafından kullanılıyor. Ortalama ağırlığı 4 kilo. Kolay aşınmaz, 16 derece sıcaklıkta suda ve hatta çamurda dahi tutukluluk ve ısınma yapmadan ateş edebilen, tepme gücü az hafif makinalı bir tüfektir. İç savaş olan bazı ülkelerde 30 Dolara rahatlıkla satın alınabildiği söyleniyor. Mucidi ise bir emekli Rus general olan Mihail Kalaşnikof. İkinci dünya savaşı sırasında silah teknikeri ve uzmanı olarak Sibirya’da görev yapmış olan Kalaşnikof, daha sonra batı cephesinde Almanlara karşı savaşmış bu savaşta Sovyet devlet üstün hizmet madalyası almış daha sonra 1947 yılında AK-47 silahının seri üretime başlamasını sağlamış. Kalaşnikof,  geçtiğimiz günlerde Times gazetesinde yer alan bir makalesi beni internette bu konuyla ilgili bir yolculuğa itti. Kalaşnikof bu makalesinde mucidi olduğu silahla her gün masum insanların ölmesinden rahatsızlık duyduğunu söylüyor… Ve aynı Kalaşnikof, ‘Silah Ticaretine Karşı Kampanya’ (Campaign Against Arms Trade) adlı kuruluşun düzenlediği kampanyanın destekçileri arasında.

‘Silah Ticaretine Karşı Kampanya’ adlı kuruluşun hazırladığı rapora göre, dünyada 100 milyon adet Kalaşnikof ve türevi bulunuyor. Aralarında kalaşnikofun da bulunduğu silahların yasa dışı ticaretiyle mücadele yollarının ele alındığı iki haftalık konferans 26 Haziran tarihinde New York’taki Birleşmiş Milletler merkezinde başladı. Uluslararası Af Örgütü, Oxfam ve Uluslararası Hafif Silahlar Eylem Ağı (IANSA), silah ticaretini kontrol altına alacak uluslararası bir Silah Ticareti Sözleşmesi”nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmesi için dünya çapında bir kampanya başlattı. Bu Sözleşme, silahların insan hakları ihlallerinde kullanılabileceği ülkelere ihracını yasaklamayı amaçlıyor. Konferansın birinci gününde silah ticaretine karşı kampanya yürüten kuruluşlar tarafından yürütülen “Silah Ticaretine Karşı 1 Milyon Yüz’ kampanyasında 1 milyonuncu Yüz’ün sahibi Kenyalı silahlı çatışma mağduru Julius Arile, diğer kampanyacılarla birlikte BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a ‘1 Milyon Yüz’ dilekçesini ve sözleşme metnini iletti.

Ancak Amerikan Yönetimi, hafif silahların yasa dışı satışını önlemek amacıyla beş yıl önce kabul edilen programın daha da ilerletilmesine karşı çıkıyor. İnsan hakları örgütleri ve baskı gruplarının hazırladığı raporlara göre dünya çapındaki yoksulluğun, insan hakları ihlallerinin ve çatışmaların en büyük nedeni silah ticareti. Raporlar incelendiğinde çarpıcı sonuçlar ortaya çıkıyor. Her yıl konvansiyonel silahlarla 500,000 üzerinde insan ölüyor; yani dakikada 1 kişi.  Dünyada her yıl 16 milyar mermi üretiliyor – bu, kadın, erkek, çocuk kişi başı 2 mermi demek. Her yıl yaklaşık 8 milyon hafif silah üretiliyor ve bunların çoğu sivillerin eline geçiyor. Hafif silahlar o kadar yaygın ki, dünya çapında her 10 kişiye bir silah düşüyor. Dünya ülkelerinin üçte biri, sağlık hizmetleri için harcadığı paradan daha fazlasını ordu için harcıyor. Sivillerin sahip olduğu silah sayısı, devletlerin elindekinden daha fazla. Hafif silahların yüzde altmışı sivillerin elinde. En çok silaha para harcayan Afrika, Asya, Orta Doğu ve Latin Amerika ülkelerinin silahlara harcadığı 22 miyar doların yarısıyla bu ülkelerdeki bütün çocuklar temel eğitim alabilir. Dış yardım alan ülkeler sıralamasında ikinci olan Endonezya, aldığı yardım miktarının neredeyse tamamı kadar parayı ordu için harcıyor. 1998 – 2001 yılları arasında ABD, Britanya ve Fransa”nın gelişmekte olan ülkelere yaptıkları silah satışından kazandıkları para, yaptıkları yardımdan daha fazla. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”nin 5 daimi üyesi olan ABD, Britanya, Fransa, Rusya ve Çin aynı zamanda dünya konvansiyonel silah ihracatının %88”ini elinde tutan ülkeler.
Dünyada geri kalmış ülkelerin insanları birbirini öldürmeye devam ederken, silahlanma karşıtı mücadelelerin önündeki en önemli engel olarak da bu alandaki bilginin yetersiz olması ve bu bilgiye erişimin zor olması gösteriliyor. Silah ticaretiyle ilgili bilgilere ulaşılamamanın en büyük nedeni ise devletlerin sürekli “ulusal güvenlik” bahanesiyle ayrıntıları saklaması yatıyor. Ama her şeye rağmen silah ticaretiyle ilgili yazılmış pek çok kitap, araştırma ve raporda birçok sorunun karşılığını bulmak aslında zor değil. Silah ticareti ve dünya ekonomisi arasındaki bağlantı nedir? Silah ticareti, yoksulluk, geri kalmışlık, insan hakları, uluslararası yardım,  borçlanma ve benzeri terimler arasında nasıl bir ilişki yatıyor? Silahları kimler üretiyor? Kimler satıyor, ne kadar kazanç elde ediyor ve kimler alıyor? Yasadışı bazı örgütler ve silah ticareti yapanlar arasında nasıl bir ilişki söz konusu? Ve hepsinden daha da önemlisi silah ticaretinin bedelini en ağır kim ödüyor…?

649340cookie-checkİNGİLTERE’DEN… Silah ticaretinin bedeli

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.