İnsan insanla güzeldir

İnsan insanla güzeldir, insan insanla güzelleşir. Kendini bilmeyen insan tek başına daha güzel olduğunu, insandan koptukça insanlaştığını sanır, çünkü açıkça söylemese de kendini başkalarının üstünde görmektedir. Tek kalmakta direnen insan çirkinliklere yolcudur. Onun ruhunda açmazlara açık tuzaklar vardır. Biz kendimizi eşsiz gördüğümüz zaman çirkiniz, buna karşılık kendimizi herhangi biri olarak, bütün insanlardan biri olarak gördüğümüz zaman güzeliz. Kendini bilen insan insanla çoğalmak ister. İnsanla çoğalmak mahalleliyi toplayıp cümbüşe dalmak değildir. Önemli olan insanı tanımaktır, insanda kendini ve kendinde insanı bulmaktır. İnsan olabilmek için insanı iyi öğrenmek gerekir. İnsanı her yerde tanıyabiliriz: kitaplarda sokaklarda bayramlarda şölenlerde ama daha çok da kitaplarda. Odalara kapanalım kitaplarda yitip gidelim demek istemiyorum. Yaşamın özü kitaplardadır ama yaşam kitaplarla sınırlı değildir: yaşam kitaplara sığmayacak kadar derin ve geniştir.

Kitaplar bizi yaşamın anlamına ulaştırır. Kitaplar insanı tanımak adına yazılmıştır, içi boş olanları bile. Onlar dünyamızda ne kadar yer tutuyor? İnsanlığın büyük bir bölümü kitap okumuyor, çünkü kendini bilmek istemiyor. Tembelliğin en katmerlisi kitap nefretinde anlatımını bulur. Büyük çoğunluk alacakaranlıkta yaşıyor. Ne yaşadığını kim olduğunu ne yaptığını tam bilememek, hem yaşıyor hem yaşamıyor olmak, her gördüğüne aptalca şaşıp kalmak.. Daha kötüsü her şeyi bildiğini sanmak, aklına ilk geleni bilgi saymak… Uğrunda ölmeye hazır olduğu kişileri nasıl seveceğini bilemeyip onları durmadan incitmek… Bir sanat yapıtını bilinçsizce izleyen adam yazık olmuş biri değil midir? Şiirin ne olduğunu ve nasıl yazılması gerektiğini bilmeden şiir yazan adama ne dersiniz? Siyasetin ne olduğunu bilmeden siyaset yaptığını sananlara ne diyelim? Bilinçsiz insan dünyanın renklerini karartıyor, sonra da kendinden yakınacağına yaşamdan yakınıyor.
Kimileri bütün insana kavuşmak yerine dışa kapalı dünyalarında kendileri için iyilikler üretmeye çalışırlar. Böyle bir serüven umut kırıklığıyla bitecektir. Kendinde hazine bulmak hevesiyle çok kişi kendi gönül ırmağının sularını kurutmuştur. Kendini öne çıkarmaya çalışırken adam yerine konmamaya mahkum olmanın acısı da büyük olmalı. Bir de bakarsınız o dupduru bakışlar gitmiş, onların yerine bir çokbilmişin bakışları gelmiş, dudakların kıyısında da alaycı bir gülümseme. Bu muydu benim umut bağladığım kişi dersiniz, bu muydu benim sevdiğim ve güvendiğim, bu muydu o her güzelliğe açık görünen ruhuyla bize insan olmanın temiz yüzünü duyuran güçlü insan… Demek ki o da kendini kendinden koruyamadı, o da yanlışların sofrasında beslenmeye başladı. Şimdi eskisi gibi sevimli olmaya çalışıyor, bunu yaparken kendini gülünç ediyor. Bak ben neler oldum demek istiyor bir yandan da. Sen hiçbir şey olmadın, hiçbir şey olamadın yazık ki. Daha doğrusu bir şeyler oldun ama keşke olmasaydın. Kötü kokular yükseliyor olmuşluğundan. Çirkinleşmeyi göze aldın, buna değer miydi? Büyük adam oyunu oynamak bu kadar önemli mi?

İnsan insanın güzelliğidir. Çalmadan gireceğimiz dost kapıları olmalıydı, kendi için kimseden bir şey beklemeyen insanların kapıları. Bir merhabanın bir kucaklaşmanın sıcaklığını neye değişebiliriz ki? Sen artık hesapların adamısın, içtenlikli değilsin. Görünmez ipler bağlı varlığına, onlar çekip çeviriyor onlar yönetiyor seni. İnsanlar senin karşında eğilsin istiyorsun. Gözdağı veriyorsun çaktırmadan. Gene de birileri senin varlığından tiksinti duymasın istiyorsun, yüreği iyi duygularla dolu yetkili sert adam oyununu oynuyorsun. Gülünçsün. Senden korksunlar istiyorsun. Senden korkmayacaklar, sen kimsin ki! Belki de korkacaklar senden, neden olmasın! Bu sana bir şey getirmeyecek ama. Sana bir şey getirmediği gibi yüreğinin derininde son bir güzellik kalmışsa onu da silip götürecek ve geriye bir sızı bırakacak. Geçmiş ola, bundan sonra doğru dürüst şiir yazamayacaksın, doğru dürüst beste yapamayacaksın, doğru dürüst şarkı söyleyemeyeceksin, doğru dürüst düşünemeyeceksin. Bir gün hadi işin bitti gülegüle dediklerinde yıkık bir minareye döneceksin. İnsan insanın güzelliği olamadığı zaman insan insanın açmazı olur. Bunu sen öğrenmiştin, zaman sana unutturdu bunu ya da sen zamanla kendine unutturdun. Dönüş yok, benzersiz ve yalnız adam oyununu özenle sürdüreceksin. Birilerinin buyruğuyla bir şeylerin peşine tıpış tıpış giderken zaman zaman gerçek insan olmanın anlamını düşüneceksin, için sızlayacak. Arı duru temiz biri olmak için neleri vermezdin değil mi? Geçmiş ola! Yürü bakalım tıpış tıpış.

645380cookie-checkİnsan insanla güzeldir

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.