Doktorluk, kasaplık, memurluk, öğretmenlik, iş adamlığı vs. Aslında cevap hiç biri değil. Doğru cevap; insanca yaşamak sanatıdır.
İnsanı felsefi ya da akademik olarak tarif etmek hem çok kolay değil hem de bu yazının konusu değil. Pratik şekilde tarif daha kolay ve gerçekçi olacak sanıyorum. Şöyle ki; insan doğarken insandır. Masumdur, tabiidir, sevimlidir…
İnsan, daha sonra büyüdükçe bu asli özelliklerini kaybetmeye başlar. İşte insanın, doğuşta getirdiği söz konusu tabii meziyetleri kaybetmeden yaşaması insanca yaşaması demektir. Buna çocuk ruhlu yaşamak da diyebilirsiniz.
Peki, insanca yaşayamayan insanlar var mıymış?
Maalesef varmış ki; başkalarına kuyu kazanlar, insanların duygularını istismar edenler, inançlarını sömürenler, saltanatlarını başkalarının acıları ve gözyaşları üzerine kuranlar var. Ya çevreyi yaşanmaz haline getirenler…
Her hususta büyük ve önemli başarılara imza atmaya devam eden insan, neden insanca yaşamayı bir türlü beceremez? Bu hususta neden çok zorlanır? Hatta bazılarının böyle bir derdi de yoktur.
Mesela; çok zengin biri ama daha da servetine servet katma peşinde ve bunun için her türlü yanlış yollara başvurmaya devam ediyor. Bu nasıl bir yaşamak dersiniz?
Diğeri bir küçük kasabada küçük bir manav… Mütevazı kazancıyla ailesini geçindiriyor. Arta kalanla akraba ve komşulara yardım elini uzatıyor.
Bu nasıl bir yaşamak dersiniz?
Ya da tersi; zengin ama gönlü de zengin. Fakir ama hırslı ve her nasıl olursa olsun zengin olmak savaşında.
Demek ki; marifet zengin ya da fakir gibi yaşamak değil, insan gibi yaşamaktır.
İnsan her sanatı ve mahareti öğrenmeye çalışır. Öğrenince de başarılı oldum diye iftihar eder. Bir sanat öğrenmek için bir ömür boyu çalışır insan… İşte böyle bir insan kendi esas sanatını niye unutur ki?
İnsanca yaşama sanatını öğrenmek ve bu hususta başarılı olmak için kaç kişimiz gayret ediyor?
En acı olanı da, insanca yaşamak sanatını öğrenmeye pek vakit bulamadığımız ya da bunu önemsemediğimizdir.
İnsanca yaşamak… İnsanın kendi aslı gibi yaşaması…
Bunu öğrenmek ve başarmak zorundayız.
Bütün insanlık için…
