Alkan, Eritreli oda arkadaşı Bereket Yohanis’in (27) kampta kalan pek çok tutuklu gibi bunalımda olduğunu intiharı sürekli dile getirmesine karşın bir psikoloğa götürülmediğini söyledi. Alkan bu gün saat 17 civarında odanın tuvaletinde arkadaşını kendisini asmış olarak gördüğünü belirterek şunları söyledi:
“Hemen koşup yetkililere haber verdim. Genel menecer tercüman aracılığıyla ifade verdik. İki gün içinde eğer beni göndermezlerse intihar edeceğimi ilettim. Burada herkes bunalımda. Biz adam öldürmedik, hırsızlık yapmadık, kimsenin namusuna göz dikmedik. İnsan hakları var denilen bir ülkede bize büyük haksızlık yapılıyor. Buradaki tutuklulara kimse inanmıyor. Bel ağrımdan dolayı bana korse verilmesine karşın burada her türlü hastalığa tablet veriyorlar. Koşullarımız çok kötü ama bizi duyan yok…”
“AVUKATLARA DİKKAT EDİN!”
Alkan yaşadığı olaylar sonucu bunalımda olduğunu vurgulayarak bir an önce Türkiye’ye gitmek istediğini söyledi. Alkan İngiltere’deki hayal kırıklığını da şöyle dile getirdi:
“2004’te sığınma istemiştim. Reddedilince Ankara Anlaşması’ndan yararlanmak istedim. Gerçekten de iş kurdum. West Green Road’da Yıldız Pastanesi’nin ortağıydım. Bu süreçte de sürekli karakola imzaya gidiyordum. Geçen Kasım’da karakola gittiğimde Ankara Anlaşması başvurumun reddedildiği için beni kampa aldılar. İki aydır çok kötü koşullarda yaşıyorum…”
BAŞKONSOLOSLUK YARDIM ETMELİ
İçişleri Bakanlığı’na hukuki başvuruları avukat aracılığıyla yapmasına karşın zorda kaldığı günlerde avukatından yardım alamadığını söyleyen Hüseyin Alkan şöyle devam etti:
“Buradaki vatandaşlar öncelikle avukatlarına dikkat etsinler. Ankara Anlaşması’na taraf olan bir ülke olarak Türkiye’nin anlaşmadan yarnarlanmak isteyen vatandaşlarına sahip çıkması gerekir. Başkonsolosluk anlaşmanın uygulanmasını izlemesi ve İngiltere İçişleri Bakanlığı’na baskı yapması gerekir. Sığınma kamplarında benim gibi pek çok vatandaş bunalımda… Bize yardım edilmeli…”
FOTOĞRAF: Harmondsworth Göçmen Gözetim Merkezi’nde kalan bir sığınmacı adayı…
