Başbakan Soyer, Tatlısu Harnup Festivali’nde yaptığı konuşmada Orams davası konusuna da değinirken vatandaşlara topraklarına sahip çıkmaları çağrısında bulundu.
Konuşmasında haklı, meşru ve inançlı tarafın Kıbrıs Türk tarafı olması ve Cumhurbaşkanı ile Hükümetin de tam bir uyum içerisinde bulunması neticesinde davanın hukuk içerisinde göğüslendiğini belirten Başbakan Soyer, böylece Güney Kıbrıs’taki hâkimiyetçi anlayışın iki bölgeliliği ortadan kaldırmak ve mülkiyet meselesi üzerinde yaratmak istediği kaosa, doğru kararlı bir duruşla, çözüme inanmış bir halk olarak gerekli cevabın verildiğini vurguladı.
Orams Davası’nın ilk etapta Hüyük bir başarıyla sonuçlandığını ifade eden Soyer, Hurma Davası’ndan ayrı Orams Davası’nın da bu şekilde sonuçlanmasının Kıbrıs Türk halkına yeni bir zemin kazandırdığını ifade etti.
Soyer şöyle konuştu:
“Bundan ötürü Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türkiye’nin desteğiyle çıkarttığımız Mal Tazmin Komisyonu yasasının uluslararası arenada önemli ölçüde bize getirdiği bu yeni psikolojik ve siyasi ortamı bilerek davranmak gerekir. Bu tür olguları artık siyasi polemik meselesi yapıp insanların içerisinde ‘mallar elimizden gidecek, koçanlar iptal olacak, tahsisler yok olacak’ gibi yapılan kargaşayla insanların bu toprağa tırnaklarını geçirme noktasına yönelik yapılan yanlış kampanyalara herhalde artık bu Orams davasını da gördükten sonra inanacak kimse kalmayacaktır.”
Soyer, halkın bu noktada kampanyalara kapılarak ellerindeki toprağı ellerinden çıkarmamalarını, toprağa dört elle sarılmamalarını istedi.
Başbakan, korku, endişe ve “kısa günün karı” diyerek elden çıkarılacak her toprak parçasının, yarın bu köyde (Tatlısu) büyüyüp başını özgür bir şekilde havada tutup gezmek isteyen gençlerin geleceğini çalma yanında, onları köksüz de bırakabileceği uyarısında bulundu.
“BU TOPRAKLARDA MİSAFİR DEĞİLİZ”
Soyer konuşmasını, “Orams Davası bu topraklarda misafir olmadığımızı, halk olarak bu topraklarda hep birlikte -doğduğumuz yer neresi olursa olsun- sonsuza kadar siyasal eşitlik, adalet ve dünyayla barışık bir şekilde yaşayacağımızı göstermiştir. Bunun bilinci içerisinde, artık daha farklı bir göz ve inançla bu memlekete sahip çıkalım” sözleriyle tamamladı.
