PKK’lı cesedi

Son yaptığı şu malum konuşmada Başbuğ, bir PKK’lı cenazesindeki intikam yazılı pankarta dikkat çekerek, taziyeye katılan BDP milletvekillerine dağa çıkmasını öneriyordu. Amacım tekrar o malum konuşmaya dönüp konuyu uzatmak değil. Zira konu yeterince yazıldı. Ancak konunun basınımızda görmezlikten gelinen bir başka yanı ( benim görebildiğim, Radikal’den Oral Çalışlar ve Yeni Şafak’tan Yasin Aktay dışında yazan olmadı ) daha var, o da PKK’lıların cesetlerine yapılan muamele.

Üstelik bu yeni de değil. Öldürülen PKK’lı cesetlerine yapılan kötü muamele, uzun yıllardır bilinen bir durum. ( Türk kamuoyunda değil elbette, çünkü basınımız olayı hala ısrarla görmezden gelmeye devam ediyor. Ancak bu tür haberlere yıllardır dünya basınında rastlanır ve fotoğraflarla yayımlanır.) İnsan olan insanın bakamayacağı fotoğraflardır bunlar. Anlaşılan o ki, İntikam pankartının asıldığı cenaze evinde de yaşanan durum bu.

Başbuğ’un ve onun nezdinde ordu üst kademesinin duymak istemediği şeyler bunlar. Yörenin korkulu rüyası haline gelmiş bir Albay’a (ki korkunç suçlamalarla yargılanıyor) sahip çıkması, 33 masum Kürt köylüsünü kurşuna dizen bir adamın adını askeri bir kışlaya verip, bütün yazılana-çizilene rağmen, ısrarla o kışlanın adını değiştirmeyen bir ordunun Genelkurmay Başkanı nasıl inandırıcı olabilir ki ? Bu ordunun bir numaralı ‘’hukukçusu’’ ( Genel Kurmay Adli müşaviri Hıfzı Çubuklu )meğer 12 Eylül’de Mamak Cezaevinde tutuklulara işkence yapmaktan yargılanmış. Sahi neyi konuşuyoruz biz ? Bu düzen tamamı ile çürümüş, tepeden tırnağa kokuşmuştur.

O kadar çok, o kadar çok ki bu örnekler, bu ülkenin tarihi adaletsizliklerin tarihidir.

Bütün bunlarla yüzleşip, hesaplaşmadan ülkemizin doğru dürüst bir geleceği olamayacak. Ve hiçbir güç Kürt halkına bütün bunların hesabı sorulmadan, samimi olarak yaklaşamayacak.

Bu ülkenin bütünlüğü ve geleceği konusunda gerçekten bir kaygımız varsa, artık gözümüzü açmalı ve bütün bu olup bitene dur demeliyiz. Bu konuda asıl sorumluluk ise Türk toplumuna ve Türk aydınına düşmektedir. Bu çürümüş sistem bütün gücünü, yalandan ve cehaletten almaktadır. Topluma yalan üstüne yalan söylenmekte ve inanılmaz bir bilgi kirliliği yaratılmaktadır.

Geldiğimiz bu noktada iki buçuk milyon insan BDP’ye, dolayısıyla PKK’ya oy vermektedir. Habur’dan giriş yapan PKK’lıları yüzbinlerce kişi karşılamıştır.

Sizce neden ?

667340cookie-checkPKK’lı cesedi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.