Haftalar değil, aylar oldu siyasetin karanlık dehlizlerinde dolaşmayalı.
Aylarca elim klavye tuşlarına gitmedi nedense.
Türkiye öylesine hızlı bir gündem değişikliği karmaşası yaşadı ki, bu hıza ulaşmak gerçekten zor, yorum yapmak bir o kadar riskliydi.
Sustum..
Susmayı tercih ettim.
Üç maymunları oynarcasına.
Dünya hızla değişiyor.
Türkiye bu hıza ayak uydurmaya çalışıyor.
Kolay değil, en az 200 yıl önce değişimini yapmış, eğitim sorununu halletmiş, altyapı meselesini çözmüş, halkın refahını belli noktaya taşımış ve eğitim sorununu çözebilmiş ülkelerin düzeyine gelmek.
Tabii insan hakları..
Dolayısıyla vazgeçilmezi hukuk ve hukukun üstünlüğü…
Üstünlerin hukukunu bir yılda değil, on yılda çözememişseniz çok başarısız sayılmazsınız.
Bu üstünlüğü ellerinde tutanlar, vesayeti bir asra yakın süredir koruyanlar, öyle bir günde hizaya getirilecek, bir ayda ikna edilecek, bir yılda pazarlık yapılacak, on yıl içinde “yeter artık bu işin suyu çıktı” denilip kenara atılacak türden bir güç olmayabilirdi.
Nitekim ülkemizde de “vesayet” önce esnetildi, beklendi, biraz daha esnek hale getirilmeye çalışıldı, olmadı çünkü kırılma noktasına gelinebilirdi onun için süratle hukuk yolları denendi.
Siyaset yapanların gözü pek çıktı.
İlk defa üstelik.
Çünkü çok partili dönemde, yani 1950’den 2000’li yılların başına kadar siyasetçiler çok ürkektiler.
Cesaretlileri olsa da, azınlıktaydılar ve tepe noktasında değildiler.
“Höt” deyince kenara çekilen siyasetçiler çoğunlukta olunca, Türkiye erken kalkanın darbe yaptığı ülkeler arasında ilk sıralarda yer almıştı.
Ama cesur, soğukkanlı, hesaplı ve planlı siyasetçilere de sıra gelmeliydi artık.
Onların da sahne alma zamanları olmalıydı.
Son on yıla bakınca, geriye doğru takvim yapraklarını çevirince Türk siyasetinde bazı “ilk”lerin hayata geçirildiğine tanık olunacaktı.
İşte, dört yaşına basan Ergenekon öyle bir günde zuhur etmedi.
İktidardakilerin on yıllık olduklarını hesaba katarsak, nerdeyse güçlerinin yüzde 40’lık zaman dilimini bu mücadeleye ayırdıklarına tanık olduk.
Sivilleşmek, hukukun üstünlüğünü sağlamak, değişimi bir yerinden yakalamak ve de halkın beklentilerine cevap vermek kolay olmadı.
Olmayacak da..
Bu süreç daha çok su kaldırır.
Önemli olan yol kazasına uğramamak.
Cesur olunsa da…
