Hrant Dink, öldürülüşünün 10. yılında Agos gazetesinin eski binasının önünde, öldürüldüğü yerde anıldı. Anmada her sene olduğu gibi Hrant Dink’in yaptığı “Su çatlağını buldu” konuşmasının ses kaydı yayınlandı ve ardından eşi Rakel Dink konuşma yaptı.
Hrant Dink 2005 yılında yaptığı o konuşmada, “Biz Ermenilerin bu topraklarda gözümüz var. Var, çünkü kökümüz burada. Ama merak etmeyin, bu toprakları alıp gitmek için değil, bu toprakların gidip dibine girmek için” demişti.
Eşi Rakel Dink her yıl olduğu gibi Agos’un önünde toplanan kalabalığa hitaben yaptığı konuşmaya “10 yıl. Dile kolay” diyerek başladı ve şöyle devam etti:
“10 yıldır neler neler oldu. Ah sevgilim. Malatya katliamı, İskenderun, Sevag Balıkçı, Roboski, Gezi Olayları, Suruç, Diyarbakır, Sur, Mardin, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Tahir Elçi, Ankara, 15 Temmuz, Maçka, İzmir, Gaziantep, Ortaköy, Havaalanı ve Ortadoğu’daki savaş. Operasyonlar, terör, daha neler neler… Ülke kan gölüne döndü. Kimileri insan kanıyla duş yapmayı arzuladı. Ülkeyi bir karabasan sardı. İnsanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. Kişilikler ayak altına alındı. Onurlar kırıldı, küçümsendi.”
Rakel Dink: “Kutsal olan devlet değil, insandır. Kutsal olan yaşamdır”
“Teröre savaş açtığını söyleyen devletlerin estirdiği terör, berikiyle aynı kapıya çıkıyor” diyen Dink, “Bir gün bu devlet Ebu Gureyb’te ABD oluyor, öbür gün Halep’te Rusya, bir gün Güneydoğu’da Türkiye oluyor, öbür gün Muhaliflerine karşı Suriye” dedi.
‘Hrant, öfkemizin hedefisin’ diyenleri hatırlattı
Dava sürecini eleştiren ve “O zaman burada sivilden çok jandarma varmış” diyen Rakel Dink, “10 yıl önce sorduğumuz soruyu yeniden soruyoruz. Hedefe koyanlar, tehdit edenler, ‘Hrant, öfkemizin hedefisin’ diyenler, Genelkurmay’dan bildiri yayınlayanlar ne zaman adalet önüne çıkarılacak?” diye sürdürdü sözlerini.
Dink, konuşmasını “Gelin, bu ülkedeki güvercin tedirginliğini kaldıralım. Gelin, güvercinlere kıymayalım” diyerek bitirdi.
Gazetenin önüne, “10 yıldır Hrant yok, adalet yok” pankartının yanı sıra, binayı kaplayan bir “Özlüyoruz Ahparig” pankartı asıldı.
10 yıldır neler neler oldu. Ah sevgilim. Ülke kan gölüne döndü. Ülkeyi bir karabasan sardı. İnsanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. Kişilikler ayakaltına alındı. Onurlar kırıldı, küçümsendi.”
Anmanın yapılacağı alana gelenler, sıkı güvenlik önlemlerinden geçerek binanın önüne gelebildi. Anma öncesinde alanda bulunan yayalar da çıkarılarak, polis tarafından, eğitimli köpeklerle çevrede ve dükkanlarda güvenlik araması yapıldı. Anmaya sendika başkanları, siyasi parti yöneticileri, milletvekilleri ve aydınlar ve yazarlar da katıldı.
Ankara’da anmaya engel
Ankara’da ise polis, anmanın yasak olduğunu söyleyerek saat 15.00’te bir araya gelen ve aralarında HDP ve CHP milletvekillerinin de olduğu grubun dağılmasını istedi.
Agos gazetesinin aktardığına göre, bunun ardından, Dink anısına bir dakikalık saygı duruşu yapılması konusunda anlaşma sağlandı.
Ancak saygı duruşu sonrasında, polis slogan atıldığı gerekçesiyle gruba müdahale etti.
Hrant Dink davası
Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından başlayan yargılama süreci 10. yılında kamu görevlilerinin hakim karşısına çıkarılmasıyla devam etti.
Kamu görevlilerinin ihmali ile ilgili davanın iddianamesi 2016 yılının başında kabul edilmiş ve Yargıtay, bu davanın dosyasının ana dava ile birleştirilmesine karar vermişti.
Kamu görevlilerinin yargılandığı davada aralarında eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, İstanbul Emniyet Müdür Celalettin Cerrah, eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstanbul İstihbarat Dairesi Başkanı Ali Fuat Yılmazer, eski İstanbul İstihbarat Şubesi Müdürü Ahmet İlhan Güler, eski Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay, eski Emniyet İstihbarat Şubesi Müdürü Sabri Uzun gibi dönemin üst düzey yetkilileri yer alıyor.
