Rum basınından seçmeler

“MOSKOVA’DAN IŞIK”
Rum basını, 2’nci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin yıldönümü sebebi ile Rusya’nın Moskova kentinde gerçekleştirilen kutlama töreni çerçevesinde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un bir yaptıkları görüşmeyle ilgili haberlere manşetten ve geniş yer verdiler.


POLİTİS: “Moskova’dan Işık – Tasos ve Annan Karşılıklı Temsilciler Gönderme Konusunda Anlaştılar” başlığı altında verdiği haberinde, 2’nci Dünya Savaşı’nın sona ermesi çerçevesinde gerçekleştirilen kutlamalara katılan liderler için verilen resmi yemekte, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un aynı masada yer aldıklarını belirtirken, Annan ile Papadopulos’un bilinçli olarak Rus yetkililer tarafından aynı masaya oturtulmuş olabilecekleri ihtimalinden söz etti.


Gazete, Annan ve Papadopulos’un referandumların ardından ilk kez yan yana geldiklerini belirtirken, Papadopulos’un yemek sırasında Annan’a, “Genel Sekreter ile Kıbrıs sorununun çözümü için başlatılması muhtemel yeni bir girişimin özellikle hangi prosedür çerçevesinde gerçekleştirileceğini görüşmek üzere temsilcilerini gönderme kararı aldığını bildirdiğini” yazdı.


Gazete, BM kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Annan’ın Papadopulos’un bu kararını “selamladığını” ve Papadopulos’un temsilcileri ile gerçekleştireceği temasların sonuçlarına göre, kendisinin de bölgeye temsilcisini gönderebileceğini ifade ettiğini” belirtti.
Gazete, Annan tarafından gönderilmesi muhtemel olan temsilcinin, yakın zamanda BM’den ayrılacak olmasına rağmen şimdiki yardımcısı Kieran Prendergast olması ihtimalinin bulunduğunu ifade etti.


Gazete, Papadopulos’un Annan’a temsilcisini gönderme yönündeki isteğini açıklaması üzerine Annan’ın da “bu temsilcilerle gerçekleştireceği görüşmelerin sonucunda, uygun zeminin var olduğunun görülmesi halinde kendisinin de Atina-Lefkoşa-Ankara üçgenine temsilci gönderebileceğini” ifade ettiğini belirtirken, Moskova’daki BM kaynaklarının “BM Genel Sekreteri’nin bölgeye temsilci göndermesine artık neredeyse kesin gözüyle bakıldığını” söylediklerini yazdı.


***


-ERDOĞAN “DAVETSİZ”-
Gazete, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın “davet edilmeden” Annan ve Papadopulos’un masasına gelerek oturduğunu ve bu noktadan itibaren görüşmenin değişik bir boyut kazandığını da iddia etti.


Gazete, Erdoğan, Annan ve Papadopulos’un, tüm taraflarca “olumlu nitelendirilen” bir ortamda kısa bir müddet konuştuklarını belirtirken Lefkoşa’daki Rum kaynakların ise, Papadopulos’un Kıbrıs sorununun özüne ilişkin “değişik herhangi bir görüş dile getirmediğini” söylediklerini ifade etti.


Gazete, söz konusu kaynakların ayrıca, gerçekleşen bu gayrı resmi üçlü görüşmenin tamamen Erdoğan’ın eseri olduğunu da vurguladıklarını belirtirken Kıbrıs sorunun yakından takip eden kaynakların ise Moskova’daki bu görüşmenin Kıbrıs sorununu içinde bulunduğu çıkmazdan ne kadar çıkarıp çıkarmayacağı konusunda temkinli olduklarını ifade ettiklerini yazdı.


Habere göre söz konusu kaynaklar, Türkiye’nin AB ile müzakerelere başlayacağı tarih olan 3 Ekim’den önce özlü bir gelişme beklemediklerini ifade ederlerken, yaz aylarında inceleme amaçlı temasların gerçekleşmesi ihtimalinin bulunmasına rağmen Türkiye’nin de “sakin suları dalgalandırmak istemeyeceği” değerlendirmesinde bulundular.


Öte yandan gazete ayrıca, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın Moskova dönüşü yaptığı açıklamalara da yer verdi.


Gazete, Erdoğan’ın açıklamalarında “referandumların ve ardından gelen sürecin geçmişte kaldığını ve artık yeni bir sürecin başlayabileceğini” ifade ederek Haziran ayının ilk günlerinde ABD’ye gerçekleştireceği gezide BM Genel Sekreteri ile yeniden görüşeceğini belirttiğini yazdı.


Gazete, Erdoğan’ın ayrıca ilk kez Papadopulos’u eleştirmediğini de ifade ederek “Güney Kıbrıs’ın bu konunun karşısında yer almadığını ve daha önceki açıklamalarının aksine yeni bir sürecin başlamasına olumlu yaklaştığını gördüm” şeklinde konuştuğunu belirtti.
Gazete bir diğer haberinde ise, Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulias’ın da bu yemek sırasında ABD Başkanı George Bush, BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Türkiye Başbakanı Erdoğan ve Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos ile kısa ancak ilginç görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtti.


Gazete, bu görüşmelerin ayrıntılarının belli olmadığını ancak Kıbrıs konusunun da ele alındığını belirtti.


Öte yandan gazete, DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis’in bugün düzenleyeceğini açıkladığı basın toplantısını, Moskova’da yaşanan gelişmeler üzerine iptal ettiğini duyurduğunu da belirtti.


***


-PAPADOPULOS: “HİÇBİR SÜREÇ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARMADIK”-


FİLELEFTHEROS: Moskova’da gerçekleşen Erdoğan-Annan-Papadopulos üçlü görüşmesine ilişkin haberi: “Buz Üçlü Görüşme İle Kırılıyor – Moskova’daki Kıbrıs Konulu Üçlü Görüşme Koşulları Aniden Değiştiriyor” başlıklarıyla verdi.


Gazete, Mosova’da gerçekleştirilen görüşmeye ve Erdoğan’ın açıklamalarına yer verirken Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un Rum TV kanalı “Antenna’ya” yaptığı açıklamada, “Erdoğan’ın yükselttiği tonlamayı düşürme girişiminde bulunduğunu” yazdı.
Habere göre Papadopulos açıklamasında, “görüşme sırasında hiçbir süreç üzerinde anlaşmaya varılmadığını” ifade ederek Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın açıklamalarını “abartılı” olarak değerlendirdi.


Papadopulos; “Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın görüşmede, çıkmazın hiç kimseye bir yardımının dokunmadığı ve ilerlemenin bir yolunun bulunması gerektiğini ifade ettiğini, bu görüşe gerek kendisinin gerek BM Genel Sekreteri’nin destek verdiklerini” ifade ederken Annan’ın bu görüşmeden memnun kaldığını da sözlerine ekledi.


Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberleri şu başlıklarla okuyucuya duyurdular:
HARAVGİ: “Moskova’da Üçlü Görüşme – Annan İnceleme Temaslarına Karar Verdi”
ALİTHİA: “Annan’ın Temsilcisi Kıbrıs’a”
SİMERİNİ: “Kızıl Meydan’da Rasgele Randevu- Annan ve Erdoğan İle Buz Kırıldı”
MAHİ: “Kıbrıs Sorununda Büyük Gelişmeler”.


***


MÜLKLERLE İLGİLİ İLK TUTUKLAMA EMİRLERİ ÇIKARILDI


FİLELEFTHEROS: Rum göçmenlerin KKTC’de “mülklerinin gasbedildiği” şikayetlerinden sonra ve Rum polis makamlarının talebi üzerine Rum mahkemelerinin, yabancı uyruklular veya Kıbrıslı Türkler’in tutuklanmasıyla ilgili ilk dört Avrupa tutuklama emrini çıkardığını yazdı.


Gazeteye göre tutuklama emirlerinden biri İngiliz emlak bürosu sahibi Mark Unwin’in ilgilendiriyor. Diğer üç tutuklama emirleri ise Kıbrıs Türkleri’yle ilgilidir.


Gazeteye göre Unwin’in, Çatalköy ve Karşıyaka’da “Kıbrıslı Rum malı” alıp içine turistik tesisler yapmaya başladığı şikayetleri üzerine aleyhine tutuklama emri çıkarıldı.


Aleyhindeki şikayetleri Hristos Matzios ve Yakavos ve Yeoryios Yakovos (baba ve oğul) yaptı. Bu kişiler ellerindeki kanıtlarla Unwin’in mülklerini kullandığını ispatladılar.
 İkinci tutuklama emri Hüseyin Çağıner’le ilgilidir. Evini restoranta çevirdiği için Panos Yoannidis’in şikayeti üzerine çıkarıldı.


Üçüncü tutuklama emri Con Aziz’le ilgilidir. “Lapta’da 27 dönüm Rum arazisini kullandığı için şikayet edildi. ‘Semiramis’ oteli de bu arazi içerisindedir”


Dördüncü tutuklama emri yabancı uyruklu emlak şirketi sahibiyle işbirliği yapan bir Kıbrıslı Türk (adı açıklanmadı) için çıkarıldı.


Gazete, bu gelişmeden sonra sözkonusu dört kişinin işinin zor olduğunu, çünkü KKTC ve Türkiye dışına çıkamayacaklarını, çıkmaları halinde ise tutuklanmaları tehlikesi bulunduğunu da yazdı.


Avrupa tutuklama emirleri, polis genel müdürünün talimatıyla ve Başsavcı Petros Kliridis’in onayıyla çıkarıldı.


Gazeteye göre bir beşinci kişi daha KKTC’deki mallarının kullanıldığı gerekçesiyle polise şikayette bulundu.


Konu avukat Hristodulos Taramantus  ve polis tarafından titizlikle inceleniyor.


Gazete mülkler konusunun sadece Güney’de değil, KKTC’de de gündemi işgal etmekte olduğunu yazdı. Kıbrıs Türk basınındaki haberleri iktibas etti.


Gazete, Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in Maraş’taki evinin Rum malı olduğuyla ilgili Güneş gazetesinin haberine dikkat çekti.


Gazete, Güney’de DİSİ’nin konun Rum Ulusal Konsey’de görüşülmesinde ısrar ettiğini, AKEL’in ise buna karşı olduğunu, EDEK’in ise farklı görüş belirterek özel toplantı değil de konunun Ulusal Konsey’in normal bir toplantısında ele alınabileceğini belirttiğini de kaydetti.


EDEK Başkanı Yannakis Omiru, Ulusal Konsey’inin konuyla ilgili özel bir toplantı düzenlemesinin “ciddi tehlikeleri bulunduğunu”  belirtti.


Konunun Ulusal Konsey’de görüşülmesini reddeden AKEL Basın Sözcüsü Andros Kiprianu ise her iki taraftan toplu başvurular (mallarını talep için) yapılmaya başlanmasının tehlikeler içerdiğine dikkat çekti.


HARAVGİ: Rumlar’ın da KKTC’deki “mallarını” savunulması için bir dernek kurmaya karar verdiğini yazdı.


Gazeteye göre kurulacak derneğin adı “Yurttaşlık Hukukunun Savunulması Konseyi” olacak.


Gazete bazı hukukçuların bunu gereksiz gördüğünü, çünkü koparılan gürültüyle yabancıların gerekli mesajı aldığını ve mülk satın almada iki kez düşünmeye başladığını, yine de yeni derneğin faaliyetlerini daha ziyade Avrupalı vatandaşları bilgilendirmede odaklayacağını da yazdı.


Derneğin üyelerinden bayan Via Livada, derneğin amacının “işgal bölgelerindeki malların yasal sahiplerine yabancılar tarafından gasbedilen mülkleriyle ilgili bilgilerin toplamada yardımcı olmak olduğunu söyledi, “hedefimiz Kıbrıslı Türk göçmenler değildir” şeklinde konuştu.


Livada ilk etapta, Rum mülklerinin yabancılar tarafından gaspıyla ilgili tüm AB organlarını aydınlatacaklarını, üyelerden toplanacak paralarla ise daha sonra yabancı basına da ilanlar vermeye başlayacaklarını söyledi.


Gazete, “EUPRO” adıyla benzer bir derneğin KKTC’de kurulduğunu ve Kıbrıslı Türk ve yabancı hukukçuların buna katıldığını da hatırlattı.


Gazete bir başka haberde, Yunanlı Avrupa Milletvekili Dimitris Papadimulis’n Avrupa Konseyi’ne bir soru önergesiyle Kıbrıslı Rumlar’ın KKTC’deki mallarıyla ilgili yasal haklarının korunması için somut tedbirler alınmasını talep etti. Papadimulis, KKTC’deki sözde Rum mallarını gasbeden yabancı uyruklulara protestoda da bulundu.


***


MEER: “AB HAREKETE GEÇMEYE HAZIR”
 AB Kıbrıs Büyükelçisi Adrian Van Der Meer, “Avrupa Günü” nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, AB Komisyonu’nun Kıbrıs sorununa nihai çözüm bulunmasına yardımcı olmaya ve bu amaca ulaşılması için daha etkin bir rol üstlenmeye hazır olduğunu söyledi.
 POLİTİS ve diğer gazetelere göre Meer açıklamasında, AB Komisyonu’nun “Kıbrıs Türk toplumu için özel ticaret koşulları oluşturulmasına ve ekonomik yardıma ilişkin önerilerinin, uzlaşılan bir çözümle en kısa sürede kabul edilmelerini” umut ettiğini kaydetti.
 Meer, Güney Kıbrıs’ın AB’a katılımını değerlendirirken de,  “Avrupa’daki yerini çok çabuk bulduğunu” söyledi ve AB anayasasının Güney Kıbrıs tarafından onaylanacağından emin olduğunu ekledi.   


***  


GEMİ KAPTANINI TUTUKLADILAR
SİMERİNİ ve diğer gazeteler, 23 Mart 2003 tarihinde Mağusa Limanına gelen Admiraf Peripot  ticaret gemisinin kaptanı Vala Malein’in (67) dün Limasol limanına demir atar atmaz  polis tarafından tutuklandığını yazdılar.


SİMERİNİ’ye göre, “yasadışı kapalı Mağusa limanına” giriş  yaptığı için aleyhinde çıkarılan tutukluluk emri dün yerine getirildi.


Gazeteye göre Ukrayna  bandıralı gemi kaptanı Mehain polise verdiği ifadede Mağusa limanına geldiğini itiraf etti. Limanın “Kapalı Liman” olduğunu ise bilmediğini söyledi.
 Gazeteye göre Melain dün Limasol mahkemesine çıkarıldı   davası ise 29  eylül 2005’te görülecek. Mahkeme, bin KL’lik kefalet ödeyen Melain’in, mahkeme gününe kadar serbest bırakılmasını emretti.


Gazete geçtiğimiz günlerde Mağusa Limanına demirleyip, Rum tarafı ve Yunanistan’ın tepkisini çeken “Aegean Sun” adlı gemi kaptanının bir gazeteye röportajında  “vatan haini olmadığını gemiyi kiralayan İngiliz şirketi tarafından kandırıldığını” söyledi.


Yunanlı Kaptan “İngilizler bize şantaj  yapıyordu. Mağusa’ya  gitmezseydik mahkemeyle başımızın derde gireceğini söylüyorlardı” şeklinde de konuştu.


Gazete “Aegean Sun” konusunun Yunan yargı yolunu tuttuğunu da belirtti.

679150cookie-checkRum basınından seçmeler

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.