Bugünkü duruşmada, tanık sandalyesine çıkan eski peşmerge Karavan Abdullah, yaklaşık 20 yıl önce kuzeydeki bir köye Irak askerlerinin kimyasal saldırısı sonucu geçici olarak görme yeteneğini kaybettiğini söyledi. Şanakhesiya köyünde, Irak savaş uçaklarının Kürt peşmergelerin mevzilerini bombaladığı 1988 yılında gözünün zarar görmesi nedeniyle hala gözünden rahatsız olduğunu kaydeden Abdullah, saldırıda 3 arkadaşını da kaybettiğini belirtti.
Hollanda’da tedavi gördüğünü, bu ülkeye sığınma talebinde bulunduğunu ve 1994 yılında Hollanda pasaportu aldığını kaydeden Abdullah, Hollanda’da yaptırdığı testlerin kimyasal saldırı kurbanı olduğunu kanıtladığını ifade etti ve raporları mahkemeye sundu.
Saddam Hüseyin ise çifte vatandaşlığı yasaklayan yasa uyarınca Abdullah’ın Iraklı değil, Hollandalı olduğunu belirtti ve tanığın ifadesinin geçerli olup olmadığını sorguladı. Devrik lider, “Bunu mahkeme kararına bırakıyorum, ama bu adam Iraklı değil” dedi.
Saddam Hüseyin’in, ABD’yi Vietnam Savaşı’nda kimyasallar kullanmakla suçlaması üzerine başyargıç araya girerek, “Yorumlarınız konumuzun dışında. Lütfen kesin” dedi. Saddam Hüseyin, Kürtlerin İran ile işbirliği yaptığını anlatmaya çalışması üzerine yargıçtan tekrar uyarı aldı. Yargıç daha sonra uyarıyı dinlemeyen Saddam Hüseyin’in mikrofonunu kapattı.
“Kimyasal Ali” olarak bilinen ve soykırımla suçlanan Saddam Hüseyin’in kuzeni Ali Hasan El Macid ise Kürtlere karşı kimyasalları Irak’ın değil, İran’ın kullandığını savundu. Başka bir tanığın ifadesinin ardından duruşmaya yarın devam edilmesi kararlaştırıldı. Saddam ve 6 sanığın, 1980’li yıllarda Irak’ın kuzeyindeki Enfal operasyonunda en az yüz bin Kürdün öldürülmesiyle ilgili yargılandığı davada ölüm cezası isteniyor.
