Sezon bitti

Antrenör değişimine en son giden takım Konya spordu. Ve ligden de en son düşen takımın son anda belli olanı da Konya spordu. Üç futbol takımının son ana kadar sıkıntısı vardı. Düşme korkusunu enselerinde hissediyorlardı.
Üç futbol kulübü de camia olarak gergin ve sıkıntı yaşıyordu. Ve doksan dakikanın bitimiyle üçüncü olarak Turkccel ligden düşen futbol takımı belli olmuştu.
Ve Konya spor veda etmişti.
Asıl şaşırtan futbol takımlarımızdan birisi var ki, şampiyon olur diye düşünüyordum. Ama olmadı. Bütçe ve de imkânlar kriterleriyle ve transfer ücretleriyle karşılaştırdığımızda Anadolu kulüpleriyle, üç büyükler arasında makas o kadar açık ki, kapanmasını hayal etmek bile imkânsız.
Üç büyüklerin bütçeleriyle Sivas sporun bütçesini kıyaslayamayız. Çok çalışmanın ve sabrın, azmin neticesiydi lig ikincilikleri.
Sivas spor camiası olarak başarılı. Ama şampiyon olmasını birçok kimsenin istemesine rağmen şampiyon olamadı. Buradan şunu öğrendik diyebiliriz: Başarı için para olacak lakin her şeyi halleden para değil.
Üç büyüklerin güçlü başkanları, istediği futbolcuyu, istedikleri şartlarda imza attırıyorlar öte yandan Sivas spor ne yaptı? Futbol oynamak isteyip de cevherini parlatacak işletecek usta hoca bulamayanları işin ehli olan Bülent hocaya teslim edildi. Bülent hocada onları anlayarak, dinleyerek, değerinin bilindiğini hissettirerek Türk futbolcusunun nelere kadir olduğunu gösterdi diyebiliriz.
Yetenekli futbolcuların harcanmasının önüne geçen, onları hayra kanalize eden, okulların yapımına katkı sağlayan, muhtaçların yanında olan futbolcuların antrenörünü ve hocalarıyla uyumlu olan tüm örnek sporcuları kutluyorum.
Bülent hoca futbolcularının primlerini otuz öğrenciye burs olarak verdiklerini anlatıyordu.
Lig boyunca kadro dışı bırakılan futbolcu olmadı. Futbolun da hayra vesile olmasını sağlama imkânını yaşatan, gösteren insanlarımızın varlığı gururumuzdur.
Genç insanımızın da neler başarabileceğinin örneğidir Bülent uygun. Hala vazgeçemediğimiz lider kişiler var bizim. Alternatifsiz gibi düşünülüyor. Öyle olmadığını bilinmelidir.
Her kurumun performansını üste çıkarabilecek nice yetişmiş insanımız olmasına rağmen maalesef onlara talih gülmüyor.
Gülecek olsa da, gülmüyor.
Futbol maçına çıkmadan çok çalışmanın gerektiğini öğreniyoruz. Antrenman eksikliğini affetmiyor maçlar.
Sakatlıklar olunca da sağlık konusunun ihmale gelmediğini bilinmelidir.
Çok önemsediğim konu var ki, o da şudur:
Mehmet yıldızın beyanatını okumuştum. Hocamız bizi çalıştırdıktan sonra kendimi geliştirmek için saatlerce çalışıyorum diyordu.
Hangi meslek olursa olsun, hoş görü, sevgi, saygı ve değer yargılarından uzak kalmadan manevi dinamiklerimizle maddi kazançlarımızı birleştirmeliyiz.
2008/2009 sezonun şampiyonu Beşiktaş’ı kutluyorum.