Sosyaldemokratlar, Camiler ve Angela Merkel

KKTC’de seçim heyecanı yaşanır ve Başbakan Derviş Eroğlu ile Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasındaki yarışın galibi merak edilirken Türkiye’de de ilginç gelişmeler oluyor. AK Parti’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aldığı son kararla Adanalı hemşerim Ömer Çelik, Mersinli Kürşad Tüzmen’den AK Parti Dış İlişkiler Sorumluluğu’nu teslim aldı. Daha önce Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın çok başarılı bir şekilde yürüttüğü bu görevde Kürşad Tüzmen bence futbolda olduğu gibi sahada yanlış yerde görevlendirilmiş bir stardı. Bu son kararla belki de doğru düzenleme yapıldı. Egemen Bağış’ın hükümete transferinin ve orada çok başarılı performansının ardından Dış İlişkiler’de de bu alana uygun oyuncunun sahaya girmesı belki de yanlış olmadı. Özellikle Açılım Politikaları ve Türkiye’nin yüz karası Evren Anayasası’nın nihayet değiştirilmesi sürecinde bu alanda deneyimli Ömer Çelik takım oyununda daha yararlı olacaktır. Kürşad Tüzmen ise ekonomi alanında deneyim ve ilişlileri ile zaten çok başarılı bir isim. Hatta Adana ve Mersin arasında bir kıyaslama yapılacak olursa Kürşad Tüzmen tüm Adanalı milletvekillerini geride bırakmış durumda. Ne mutlu Mersinlilere!
İşte AK Parti’de saha içi değişikliğinin olduğu bir esnada Almanya Şansölyesi Angela Merkel Türkiye’ye geliyor. Ay sonu Ankara ve İstanbul’da temaslarda bulunacak olan Merkel bu resmi gezide son dönemlerde bazen iyi bazen de sorunlu Türkiye ve Almanya arasındaki sıkı ilişkilerin gelişmesine de katkıda bulunacak inancındayım. Son kamuoyu yoklamalarına göre hükümet çoğunluğunu kaybeden Merkel Alman İç Politikası’nda ve “meteliksiz” Yunanistan nedeniyle AB nezdinde oldukça sorunlu. 16 ve 17 Mart 2010 tarihli DİMAP tarafından yapılan kamuoyu araştırmasına göre CDU/CSU ancak yüzde 35 ve son günlerde skandalların partisi haline gelen ortağı FDP yüzde 9 oy oranları ile ancak yüzde 44 edebiliyorlar. Buna karşılık dibe vurduğu pozisyondan yukarıya doğru toplarlanmaya başlayan SPD yüzde 27, son haftaların yıldız partisi Yeşiller yüzde 14 ve Sol Parti yüzde 10 ile toplam yüzde 51’e ulaşmış durumdalar.
CDU’nun kalesi konumundaki Aşağı Ren Vesfalya (NRW) Eyaleti’nde de seçimi kaybetmek üzere olan Merkel’e karşı orada da bir SPD, Yeşiller ve Sol Parti Koalisyon Hükümeti ihtimali Almanya’da kamuoyunun tercihinin aslında Türkiye açısından daha cazip bir hale geldiğini de gözler önüne sermekte.
İşte bu ortamda Merkel Türkiye’de her geçen gün bulunduğu coğrafyanın Süper Gücü konumuna gelen müttefiki ile ilişkilerini daha yapıcı bir şekilde düzenlemek zorunda. Ankara’nın son olarak İstanbul’da düzenlediği “Türk Soydaşlar ve Akrabalar” toplantısına Almanya’dan da Türkiye kökenli konukların katılmasını bence yanlış yorumlayarak dile getiren bazı Alman Medyası’nın da bu konuda kamuoyunu Almanya ve Türkiye İlişkisi açısından Almanya’nın çıkarlarına aykırı yönlendirmiş olduğunu da göz önünde tutacak olursak Merkel Ziyareti hem Türkiye hem KKTC için çok önemli. Türkiye ile ilşkilerin daha da iyi bir düzeye gelmesi hem Türkiye’nın hem Almanya’nın hem de iki ülkenin ortak çıkarları açısından çok anlamlı.
KKTC konusunda da son dönemde daha esnek hale gelen Almanya Dış İşleri’nin son altı ayda attığı adımlar ve kurulan diyaloglar çok değerli.
Türkiye Almanya Şansölyesi Merkel ile diplomasi gereği yapması gerekenleri yaparken Almanya’daki son politik gelişmeleri de iyi değerlendirmeli. Almanya’da halkı “siyah-sarı” koalisyondan çabuk şikayet eder hale geldi. “Siyah-yeşil” spekülasyonlarına rağmen “kırmızı-yeşil-kırmızı” daha cazip hale gelmeye başladı. Bir SPD-Yeşiller-Sol Parti alternatifi hem Türkiye hem KKTC için kesinlikle “sempatik” olacaktır.
Göreceğiz günler neler getirecek!
SPD son dönemlerde geçmişteki hatalarından ders çıkararak özellikle Türkiye kökenli Almanyalılara yönelik güzel adımlar atmakta. Bunlardan biri de 26 Mart 2010 Cuma Günü SPD Başkanı Sigmar Gabriel’in Almanya!nın Ruhr Bölgesi’nde “Camiye Hayır” başlığı altında “Türk Düşmanlığı” yapan kesimlere bir tepki olarak yapacağı toplam 5 caminin ziyaret edileceği otobüs turu olacak. Benim de Sigmar Gabriel’e eşlik edeceğim bu turda SPD Başkanı ilk olarak Oberhausen’de “Hacı Bayram Camii’ni” Oberhasusen Belediye Başkanı Klaus Wehling ile ziyaret edecek. Ardından Gelsenkirchen’deki “Merkez Camii” Gelsenkirchen Belediye Başkanı Frank Baranowski ile ziyaret edilecek. Üçüncü sırada Mühlheim-Ruhr’daki “Fatih Camii” var. Burada da Belediye Başkanı Dagmar Mühlenfeld hazır bulunacak. Ayrıca SPD Başkanı’na SPD NRW Başkanı Hannelore Kraft’da eşlik edecek. Dördüncü cami Essen’de “Fatih Camii” olacak. Elbette burada da Belediye Başkanı Reinhard Pass olacak. Sonra sıra Bochum’daki “Merkez Camii’inde” bu ziyarete Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz’da katılıyor.
SPD Başkanı Sigmar Gabriel’in otobüsünde ayrıca tanınmış sanatçılardan Peter Maffay ya da Renan Demirkan gibi isimler ve Türkiye kökenli politikacı, sivil toplum temsilcileri ve işadamları da var. Sigmar Gabriel bu turla da yetinmiyor. 28 Mart 2010 Pazar Günü Duisburg-Marxloh’da “Merkez Camii’ni” ziyaret ettikten sonra gericiler tarafından bu camiye karşı organize edilen yürüyüşe karşı düzenlenen mitinge katılacak.
İşte bu kavgaların verildiği Almanya’nın Şansölyesi de ertesi gün Ankara’da resmi temaslarına başlayacak.
İşte böyle!