HES’LER EGE VE AKDENİZ’İN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR
Türkiye Su Meclisi’nin öncülüğünde gerçekleştirilen Ege ve Akdeniz Bölgesel Su Kongresi Antalya Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi’de yapıldı. Ülke genelinde yapılması planlanan kongrelerin ilki olma özelliğini taşıyan ve “Suyumuza Sahip Çıkıyoruz” sloganıyla gerçekleşen buluşmada, Türkiye’nin dört bir yanında eşzamanlı olarak projelendirilen 2 binden fazla hidroelektrik santralin yarattığı tahribata karşı yürütülen mücadeleler ve deneyimler aktarıldı. Kongrede, ‘tüm canlıların en temel ve ortak yaşam hakkı olan suyun kaynağı akarsuları korumak için yürütülen mücadelenin birlik ve dayanışma içinde sürdürülmesi’ ilkesi benimsenirken, HES’erin neden olacağı tahribatla Ege ve Akdeniz bölgelerinin biyolojik çeşitliliği ve tarımının ciddi zarar göreceği vurgulandı.
HES yapımlarının derhal durdurulmasını isteyen kongre katılımcıları, bölgedeki rüzgâr ve güneş enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarının araştırılmasını talep etti.
Kongre katılımcıları toplu halde
‘SUYA BAKIŞ RANT ÜZERİNE KURULU’
Kongrede konuşan Türkiye Su Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi ve Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, Türkiye’de suyun yönetilemediğini öne sürerek, suya bakış açısı tamamen rant üzerine kurulu” dedi.
Akdeniz ve Ege bölgelerinde yüzlerce HES yapılmasının planlandığını ve bu bölgelerde inşa edilecek santrallerin doğadaki sonuçlarının Karadeniz bölgesinden çok daha yıkıcı olacağını dile getiren Eken, “Dünya da tıpkı insan gibi canlı. İnsandaki kan damarlarının görevini doğada nehir ve dereler görüyor. Nehirlerin kurutulması, tahrip edilmesi dünyanın öldürülmesi anlamına geliyor. ‘Su boşa akıyor’ demek ahmakça bir fikir ve doğaya yapılmış en büyük ihanettir. Bu görüşe karşı mücadele edilmesi gerekmektedir. Dere ve nehirlerin akmaması halinde denizler de yaşayamaz’ diye konuştu.
’MARMARA DENİZİ BÜYÜKLÜĞÜNDE SULAK ALAN KURUTULDU’
Anadolu’nun sıradan bir kara parçası olmadığının altını çizen Eken, üç kıtanın buluşma noktasında yer almasından dolayı dünya bitki ve canlı türünün en zengin örneklerinin burada bulunduğunu vurguladı. Dünya yüzölçümünün yüzde 2,3’ünün canlı türlerinin yarısını barındırdığını, bu yüzde 2,3’lük bölümde Türkiye’nin de yer aldığını anlatan Eken, Türkiye’de suyun yanlış politikalarla yönlendirilmesine ‘dur deme’ zamanının geldiğini ifade etti. Türkiye’de suya bakış açısının tamamen rant üzerine kurulu olduğunu öne süren Eken, 1950’lerden bu yana Marmara Denizi büyüklüğündeki 1,5 milyon hektar gölet ve sulak alanın kurutulduğunu dile getirdi.
‘HUKUKİ KAZANIMLAR UYGULANMIYOR’
Kongrede konuşan Avukat Yakup Okumuşoğlu ise, HES’lere karşı yürütülen hukuk mücadelesine değindi. HES’lere karşı açılan davalarda elde edilen hukuki kazanımların uygulanmadığını anlatan Okumuşoğlu, HES şirketlerine karşı açılan davaların neredeyse tamamının kazanılmış olmasına karşın inşaatların devam ettiğini vurgulayarak, “HES’ler konusunda ne yazık ki büyük bir hukuksuzluk sürüyor” dedi.
‘PROJELER İNSAFSIZ VE AKILDIŞI’
Kumluca’daki Alakır vadisindeki Kuzca Köyünde yaşayan kongre katılımcılarından Tuğba Günal, gece gündüz HES’lerin yarattığı yıkımı yaşadıklarını belirterek, “Vadilerimiz birbiri ardına sıralanan santrallerle tamamen yok edilmek isteniyor. Suyumuz zaten azalırken ve bölgelere göre birçok alternatif temiz enerji kaynakları varken sadece ticari bir rant uğruna tüccar mantığıyla bu santrallere onay verilmesi çok acı. Ne kadar bir enerji uğruna nelerin yok edildiğine bakıldığında bu projelerin ne kadar insafsız ve akıl dışı olduğu daha net anlaşılıyor. Derhal bir şeyler yapılmazsa çok kısa bir süre sonra Anadolu’da akan tek bir dere bile göremeyeceğiz” diye konuştu.
Kongreye katılan köylüler deneyimlerini aktardılar
Su kongresi Avukat Yakup Okumuşoğlu
Su kongresi Güven Eken
