Guitareast festivali, 2, 3 ve 4 Haziran günleri Chats Palace’ta gerçekleştiriliyor. Festivale 75’aşkın amatör, profesyonel müzisyenin yer alması bekleniyor.
Suzan Beyazıt’ın festivalde yer alacak olan gruplardan Sudden Exit ile yapmış olduğu söyleşiyi yayınlıyoruz.
Geçen yıl, başarılı bir performansla I.Guitareast festivalinin kapanış grubu olarak büyük bir beğeni toplayan Sudden Exit, folktan rocka, funktan jaza birçok tarzla etkileşimde olan müziklerini, İngilizce ve Türkçe şarkı sözleriyle birleştirip rock sounduyla sunuyorlar. Aram Taha’nın derli toplu melodik soloları, Filippo Di Egidio’nun sağlam ritm gitarı, Nihad Jamshir’in kompozisyona hakim davulu, Ceyhun Can Güner’in kararlı ve yalın bas yürüyüşleri, Sevtap Işık’ın duygulu ve etkileyici sesiyle buluşunca, ortaya dinleyici için doyumlu bir performans çıkacağa benziyor. Festivaldeki performansları, 3 Haziran Pazar günü saat 22.00’de Chats Palace’ta.
– Geçen yıl Guitareast Festivalin kapanış grubu olarak başarılı bir performans gösterdiniz. Geçen yıldan bu yana grupta bir değişiklik oldu mu? Olduysa bu müziğinize nasıl yansıdı?
– Büyük bir değişiklik olmadı. Sadece ikinci gitarcımız değişti. Bu değişiklik tarzımızda ya da müziksel yolculuğumuzda bir sapmaya neden olmadı.
– Geçen yıldan bu yana neler yaptınız?
– Geçen yıldan bu yana grup olarak üç farklı mekanda konser verip kendimizi yenileme çabası içinde olduk. Haftada bir gün çalışma alarak, hem kendi bestelerimizi hem de etkilendiğimiz tanınmış parçaları düzenleyip canlı performansa uyarlamaya çalıştık. Kişisel müzik anlayış ve arayışlarımızı grup ruhuna katkıda bulunacak yönde geliştirip birleştirmeye çalışıyoruz.
– Farklı kaynaklardan beslenen bir grup olarak müziğinizin sınırlarına ve sedasına (sounduna) dair neler söylemek istersiniz? Ve müziksel tarzınızı isimlendirmek gerekirse, hangi başlık altında yer almasından rahatsızlık duymazsınız?
– Grupta şimdiye kadar seslendirdiğimiz parçalar, genelde rock tarzı içinde olmakla beraber aynı zamanda blues, soul, jazz ve halk müziğinden izler de taşıyor.
Bestelerimiz farklı kaynaklardan beslenen melodik yapılar üzerine kurulu. Müziksel ve soundsal arayışlarımız devam ediyor. O yüzden tarzımızı henüz belirli bir başlık altında net sınırlarla çizemiyoruz.
– Ticari – yani fabrikasyon ürün gibi hep birbirinin aynı – müziğe esir olmadan, uzun soluklu çalışmalar peşinde olan az sayıda müzisyen ve topluluk var. Siz kendinizi böyle bir çalışma ya da müziksel duruş içerisinde görüyor musunuz?
– Biz müziğin paylaşılmasından yanayız. Yaptığımız müziğin geniş kitlelere ulaşmasını isteriz elbette. Bunun içinde bir takım ticari ilişkiler olmak zorunda. Ama asıl amaç,
ticaret olmamalı. Kendini, piyasa arayışlarına göre yönlendirip tüketen müzisyen konumunda olmamak lazım. Bunun içinde ciddi bir çaba ve özveri gerekli.
– Rock ve pop müziğinde yaratıcı ve yön belirleyici bir ülkede yaşıyor olmak, müziğinizin sınırlarını belirlemede genişletici bir unsur olarak görülebilir mi?
– Elbette. Etkilenenecek o kadar çok şey var ki… Bu etkiler bazen bilinçli, bazense bilinçaltı müziğimize yansıyor.
– Kısaca etkilendiğiniz topluluk ya da müzisyenlerden söz edebilir misiniz?
– Müzikleri, sözleri ve hayat felsefesi olarak etkilendiklerimizden bahsedecek olursak oldukça uzun bir liste çıkabilir. Sadece bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse Bob Dylan, Nina Simone, Jeff Buckley, Bülent Ortaçgil, Şebnem Ferah, Bob Marley, Metallica, Pink Floyd, Duman , Yavuz Çetin, Daruish ( İranlı ) verilebilir.
– Şarkı sözlerinizde nelerden bahsediyorsunuz? Sizce ne tür bir dinleyici kesimi sizi kendisine yakın hissedebilir?
– Her parçanın kendi içinde farklı bir konusu var. Bazen bir aşk öyküsü, bazen sevgiliye karşı bir isyan duygusu, bazen bir yalnızlık teması, bazense bir kimlik arayışı ile ilgili diyebiliriz. Bu konularda bizlerle benzer fikirlerde ve duygularda olan her yaş grubuna hitap ettiğimiz söylenebilir.
– Ufukta bir albüm görünüyor mu?
– İleriye dönük bir albüm planımız var. Ama henüz erken. Bir grup olarak tarzımızı oturtma aşamasındayız. Netleştirince albüm kaçınılmaz olarak gelecektir.
– Festival repertuarınız bestelerden mi oluşacak?
– Evet! Festivalde kendimize ait besteleri çalabiliyor olmanın büyük bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Tabii ki, bestelerimize yapılacak olan değerlendirmeleri büyük bir heyecan ve merakla bekliyoruz.
