Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile başlayan ve Suriye’ye uzanan olayların ardında ABD ve müttefiklerinin Büyük Orta Doğu Projesi olduğu yavaş yavaş netleşmeye başladı. Afganistan ve Irak askeri müdahalelerinde görüldüğü gibi, Suriye ve ardından İran’a askeri müdahale seçeneğinin kısa ve uzun vadeli planlarının yapıldığı, bu konuda ciddi hazırlıkların yapılmaya başlandığı anlaşılıyor. Bu süreçte Kıbrıs adası da savaşın tarafı olarak etkin olarak kullanılacağa benziyor.
Kıbrıs adasındaki İngiliz üslerinin son dönemde Amerikan üslerine dönüştüğü ve Irak müdahalesinde olduğu gibi Orta Doğu planının yürürlüğe girmesi için yeniden yapılandırıldığı ve silahlandırıldığı uzun zamandır dile getiriliyordu. Son gelişme ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Baf ve Larnaka havaalanlarının Suriye ve ileride İran müdahalesi için kullanılabilirliği için çalışmalar başlatılmış durumda ve kısa zaman içinde bu havaalanlarına Amerikan askeri güçleri ve silahları konuşlandırılma planları yapılıyor.
Konuyla ilgili önemli bir haber, Phileleftheros gazetesinde yayımlandı. Gazetede, ABD’nin Orta Doğu’ya yönelik yeni planları kapsamında Baf ve Larnaka havaalanlarının kullanımı için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne Pentagon’dan bir heyet gönderdiği ve bu havaalanlarının kullanılması için çalışmalar yapıldığı bilgisi yer aldı. ABD’nin bu planlarından Türkiye’nin rahatsız olmaması için Ankara nezdinde de gerekli girişimlerin yapıldığı, Suriye ve ileride İran askeri müdahalesi öncesinde Baf ve Larnaka havaalanlarına ABD savaş uçakları ve son model silahlarla donatılmış modern helikopterler konuşlandırılması için Güney Kıbrıs ve Yunanistan ile gizli anlaşmalar yapıldığı bilgisi de güvenilir bazı basın organlarında işlenmeye başladı. Bu süreçte ABD, Suriye müdahalesinde İngiliz üslerini etkin biçimde kullanırken, Güney Kıbrıs havaalanlarının kullanımı için de gerekli hazırlıkları tamamlama aşamasına geldi.
ABD ve müttefiklerinin Suriye ve daha sonra İran’a sıçrayacak askeri müdahale planları hakkında son dönemde güvenilir kulis bilgileri hızla yayılmaya başladı. Bu müdahaleler öncesinde Suriye’nin iç karışıklıklar ile müdahaleye açık hale getirildiği, insan hakları ihlali ve katliamlar bahane edilerek Suriye içinde uçuşa yasak bölge belirleneceği, bu yasakları ihlal ettiği gerekçesiyle de Suriye askeri müdahalesinin başlatacağı bilgisinin Rus askeri yetkililerince de teyit edildiği bilgisi yakın zamanlarda uluslararası basın yayın organlarına düşecektir. Bu müdahaleye açık biçimde karşı çıkan Rusya Federasyonu, Çin ve Almanya’nın nasıl bir tavır takınacağı merak konusu olurken, Almanya’nın AB sürecinde İngiltere’nin her ABD askeri müdahalesine etkin destek vermesinden büyük rahatsızlık yarattığı, İngiltere’nin yanına Fransa’nın da katılmasıyla AB bünyesinde keskin ayrılıklar yaşanabileceği tahmin ediliyor.
ABD’nin Suriye ile başlayan ve İran’a uzanan Orta Doğu planı ile bölgenin çok ciddi ve uzun sürecek bir savaş ortamına dönüşeceği, bu süreçte başta enerji talepleri olmak üzere Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin ekonomisini çok kötü etkileyeceğini dile getiren uzmanlar, bu durumun Almanya’nın tavrını sertleştirebileceğini dile getiriyorlar.
Orta Doğu’da yaşanacak uzun süreli bir savaş ortamında İngiliz üsleri ve Rum havaalanlarının kullanımı ile Kıbrıs adasının da savaşta hedef olabileceğini tahmin etmek zor değil. Bu süreçte tanımadığı bir ülke olarak KKTC’yi kullanmak istemeyen ABD ve müttefikleri, KKTC topraklarının kullanılabileceği kozuyla Güney Kıbrıs’ı ve ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’ı kolay biçimde ikna edebileceği anlaşılıyor. Bu konuda Ankara’nın ikna edilmesi için de girişimlerin sonuçlandığı bilgisi basın-yayın organlarında yazılmaya başladı.
Açık biçimde görülüyor ki, kısa zaman içinde dünyanın yeniden biçimleneceği uzun sürecek Orta Doğu savaşları başlayacak. Bu süreçte dünyanın üç kampa ayrılacağı, savaşın tarafları olarak ABD ve müttefikleri ile Arap halklarının ve müdahaleye karşı çıkan Arap ülkelerinin karşı taraflar olacağı, üçüncü taraf olarak da ABD müdahalesini desteklemeyen Rusya, Çin ve Almanya gibi ülkeler olacağı anlaşılıyor. İki kutuplu dünyadan üç kutuplu bir sıcak savaş ortamına girecek olan dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı anlaşılıyor.
2012 yılına gelmeden dünyanın çok sıcak günler geçirmeye başlayacağı anlaşılıyor. Bu sıcak savaş ortamının Kıbrıs adasını da doğrudan etkileyeceği açık. Bekleyelim ve görelim.
