Söylenecek çok şey var..Ama, HABER KUTSAL, YORUM HÜRDÜR..Bizim aldığım gazetecilik terbiyesi, -karşıda düşman da olsa- haberin namusunu, objektifliğini korumayı gerektirir. Söyleyeceğim başka bir şey varsa, onu da ayrıca söylerim..
Bilenler zaten biliyordu, izliyordu.Roj Tv, Şemdinli’deki çatışmalarda canlı yayın da yapıyordu, devletin onu önlemeye gücünüz yoktu.Uydudan yapılan bir yayını, her evin çatısına çanak anten yerine bir güvenlik görevlisi yerleştirerek zaten önleyemezdiniz de…
Ama, ne zaman ki Başbakanımız Danimarka’daki o heybetli çıkışı yaptı. Türkiye’deki 70 milyon ve yurt dışındaki milyonlarca insan Roj Tv’nin varlığından haberdar oldu.Ben de evimde Roj Tv izlemiyorum.Son günlerde bu tv’nin ülke gündemine bir kurulubomba gibi düşmesinden sonra , bazı entel, dantel arkadaşlarım arayarak – hala bilmediğim- bu tv’nin frekanslarını sormaya başladılar.
Siz, istediğiniz kadar yırtının.Kazın ayağı uzaktan öyle görünmüyor.Elin adamı diyor ki,:“Madem Roj Tv konusunda bu kadar duyarlıydınız.Bunca gürültüye ne gerek vardı.Basın toplantısından önce gerekli girişimlerde bulunur, kabul ettiremezsiniz, salona hiç gelmezdiniz. Basın toplantısı başladıktan sonra, bir gazeteciyi, elde Danimarka yasalarına göre hukuki gerekçe olmadan salondan çıkaramazdık.Muhabirin direnmesi halinde polis çağıramazdık.Bu bizim yasalarımıza göre suç olurdu. O gazeteciye, tazminat davası açma hakkı kazandırırdı.”
Benim bütün söylediklerimi ağzıma tıkayan yanıt ise şu oldu:
“Hele siz gidin,önce kendi ülkenizdeki çatışmalarda canlı yayın yapılmasını bir önleyin, ondan sonra gelin bize karışın…”
“Dayı, bak bu çocuk beni dövüyor” dercesine işi ABD’nin “güçlü pazularına sığınmak” da yangına körükle gitmekten başka bir işe yaramayacaktır. Hazreti Adem’den beri “yasak meyve” hep tatlı olmuştur.
Amerika’nın konuya müdahalesi sinsi bir şov,arı kovanına çomak sokmaktan ve “ikiili oynamaktan”başka bir şey ifade etmiyor. Daha önce de, Med ve Medya tv’ler de İngiliz ve Fransız “dostlarımızın” yardımlarıyla kapatıldı. “Türkün Türke propagandası”ndan başka neye yaradı? Bugün Roj Tv gider, yarın Mezopotamya Tv gelir.O da gider, Fırat gelir, bunun sonu yok, biz havanda su dövmeye devam ederiz..
Bütün bu gelişmeleri değerlendiren Danimarka’lı bir gazeteci dostum, durumu, “Roj Tv milyarlar harcasa bu kadar reklam yaptıramazdı” diyerek özetledi.
Yine atılan taş, ürkütülen kurbağaya değmemiştir…
________________
* YASAK MEYVE?
“Allah, Adem ve Havva’yı Cennette serbest bıraktı. Hiç bir iş yapmaksızın neyi isterlerse yiyip içebiliyorlardı. Onlar sadece , bir meyveyi yemekten men edilmişlerdi. Tevrat’ın açık olarak söylediği ve Kuran’ın işaret ettiği gibi bu meyve “şuur/idrak/görüş”tür. Çünkü Kuran ayetlerine göre Allah , Adem ve Havva’ya nida ediyor, onlarda çıplaklıktan utanmaksızın Allah’a cevap veriyorlardı. Ama yasak meyveyi yedikten sonra , çıplaklıklarından utandılar ve gizlendiler ..
Önceki günler hiç utanmaksızın, Allah’la görüşüyorlardı ve bugün, meyveyi yedikten sonra çıplaklıklarından utanıyorlardı !.. Sebep ? Çünkü düne kadar çıplaklık hakkında “görüş” sahibi değillerdi . Bugün yasak meyveyi yemekle görüş kazanmışlardır. O halde yasak ağaç; “görüş ağacıdır ” ( Ali Şeriati, Dinler Tarihi, s.260-61 )
