Ulusa Sesleniş konuşmasında milletçe son derece önemli bir eşikten geçildiğini ifade eden Erdoğan, son ikibuçuk yıl içinde alınan mesafenin ve elde edilen kazanımların kalıcı hale getirilebilmesi için, bu eşiğin sendelemeden toplumsal barışı ve istikrarı zedelemeden geçilmesi gerektiğini vurguladı.
”Kuru hamasetle, asılsız vehimlerle, kısır çekişmelerle ve içi boş sloganlarla bir yere varılamaz” diyen Erdoğan, tepkisel davranışlarla değil, kendimize güvenerek, bilgiyle ve emekle geleceğimizi inşa ederek ilerlemek mecburiyetindeyiz” dedi.
Ortaya koydukları hedeflerin ve bu hedeflere ulaşmak için vazgeçilmez olduğuna inandıkları temel önceliklerin son derece açık olduğunu kaydeden Erdoğan, ”Evrensel değerlere ve insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak çağdaş standartları yakalayacağız” diye konuştu.
Türkiye’nin özgür, müreffeh ve güçlü ülkeler arasında yerini mutlaka alacağını ifade eden Erdoğan, ”Türkiye, hiçbir zaman otoriter, yoksul, içe kapalı, aciz bir ülke olmayacaktır” dedi.
Erdoğan, Hükümet olarak Türkiye’yi kalkındırma yolunda katkı sağlayacak her türlü girişime sonuna kadar destek olmak konusunda kararlı olduklarını söyledi.
2004 yılı sonunda tüketici enflasyonunun yüzde 10’un altına indiğini belirten Erdoğan, enflasyonda bu düşüş yaşanırken 2004 yılında yüzde 9.9 oranında büyüme gerçekleştirildiğini kaydetti. Bunun son 39 yılın rekoru olduğunu ifade eden Erdoğan, ”Bu milletimin rekorudur” dedi.
Kişi başına milli gelirin 2003 yılındaki 3 bin 390 dolar seviyesinden 2004 yılında 4 bin 172 dolara yükseldiğini kaydeden Erdoğan, ekonomik göstergelerdeki bu iyileşmenin, gelecekle ilgili beklentileri olumlu yönde etkilediğini kaydetti.
Erdoğan, ekonomide, ”rakamların söylediği büyük gelişmenin”, aile bütçelerinde yeterince etkisini göstermediğini bildiğini ifade ederek, ”Ancak şundan emin olunuz ki Türkiye’nin bu dinamik çıkışı devam ettiği takdirde, bolluk ve bereket çok kısa bir zaman içinde aile ocaklarında kendini gösterecektir” dedi.
Erdoğan, bürokratik engellerin kaldırılmasıyla birlikte şirket kuruluşlarında bir patlama yaşandığını ifade ederek, Devlet İstatistik Enstitüsü’nün rakamlarına göre 2002 yılında toplam 30 bin 842 şirket ve kooperatif kurulmuşken, 2003 yılında bu rakamın 32 bin 259’a yükseldiğini belirtti. Erdoğan şöyle konuştu:
”Şundan eminim ki sizler de çevrenize baktığınızda Türkiye’de bir şeylerin artık geri dönülmez biçimde değiştiğini; Türkiye’nin uyanan bir dev gibi ayağa kalkmakta olduğunu görüyorsunuz.”
