Şubat ayı ortasına kadar Kıbrıs konusunda bazı önemli ilerlemeler olabileceği umudunu belirten Cumhurbaşkanı Talat, çözüm için her iki tarafın da bedel ödeyeceğini, başka türlü çözümün olamayacağını belirterek çözümün getireceği kazanımların buna değeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Talat görüşmelerde bir ilerleme sağlanmasının çok iyi olacağını ama bunun olmaması durumunda da ne yapacaklarını düşüneceklerini da düşüneceklerini kaydetti.
ÖĞRENCİLERLE TOPLANTI
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Londra’daki temaslarının ikinci gününde, İngiltere’de okuyan Kıbrıslı Türk öğrencilerle bir toplantı düzenledi.
Kıbrıslı Türk Gençlik Platformu tarafından organize edilen toplantı, dün akşam KKTC’nin Londra Temsilciliği’nde gerçekleştirildi.
Toplantıya katılan 30 kadar öğrenci, tek tek kendilerini tanıtarak, aldıkları öğrenim hakkında Cumhurbaşkanı Talat’a kısaca bilgi verdiler.
Daha sonra öğrencilerin soruları üzerine Talat, Londra ziyareti ve Kıbrıs sorunu müzakere süreci hakkında öğrencilere bilgiler aktardı.
Toplantının sonunda öğrenciler tarafından Talat’a buket takdim edildi ve toplu fotoğraf çektirildi.
Talat, Londra temaslarını anlatırken, ziyaretini Londra’da yaşayan Kıbrıs Türk toplumu ile bir araya gelmek, halka açık bir toplantı düzenlemek amacıyla organize edildiğini ifade etti. Talat, İngilizlerin de Londra ziyaretini öğrendikleri zaman Başbakan Brown’la görüşme ayarladıklarını kaydetti. Bunun dışında çeşitli toplantılar ve temaslar ayarlanarak, yoğun bir Londra programı hazırlandığını belirtti, program hakkında öğrencilere bilgi verdi.
BROWN’LA GÖRÜŞME
Talat, öğrencilere Brown’la görüşmesi hakkında bilgi aktarırken “güzel bir görüşme” yaptıklarını anlattı, Brown’un bir miktar ilerleme olduğunun farkında olduğunu ve bunun heba edilmemesi gerektiğini söylediğini, konuya ilgi göstermeye devam edeceklerini de dile getirdiğini anlattı.
EŞİKLER
Türkiye’nin 20 Aralık’ta yapılacak AB üyeliği süreciyle ilgili gözden geçirme tarihinin ve KKTC’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini “doğal eşikler” diye niteleyen Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ise “çok daha keskin bir eşik” olduğunu belirtti.
Seçim süreci başlayınca müzakerelerin muhtemelen bir süre durdurulacağını, müzakerelerinin “neredeyse şimdiden” kampanyaların, seçimin bir parçası haline getirilmeye çalışıldığını kaydeden Talat, kendisinin bundan uzak durmaya çalışmasına karşın, görüşmelerin seçime ve iç politikaya ne kadar bağlanacağının sadece kendisinin elinde olmadığını, diğer “oyuncuların” ve basının da etkisi olacağını söyledi.
UMUTLAR SAHTE DEĞİL…KESİNLİKLE UMUT VAR
Seçim sürecinin “İster istemez” müzakerelere bağlanacağını kaydeden Talat, “şimdiden bile” bir bakanın, “Seçim olduğunu bildiği için Talat sahte umutlar yaratmaya çalışıyor” dediğini belirtti, “sahte umut yaratmanın seçimde ne getireceğini anlamadığını” kaydetti.
Cumhurbaşkanı, “Umudun da sahte olmadığı ortada… Herkes, bir umut besliyor ve gerçekte de görüyoruz bazı ilerlemeler olduğunu” dedi ve müzakerelerde sağlanan bazı ilerlemelerden örnekler verdi.
Öğrencilere müzakere sürecinin işleyiş biçimi, hangi başlıklarda yakınlaşmalar sağlandığı ve üzerinde anlaşma sağlanan bazı konular hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı, “Neredeyse tarihte ilk defa bu kadar ilerleme sağlandı. Tarihte ilk defa nerelerde anlaştığımızı yazıya döktük… Hiç olmadı bundan önce” şeklinde konuştu.
ANNAN PLANINDAN DAHA İYİ BİR PLAN…
Talat, BM’nin daha güçlü olarak devreye girmesi ve tarafların ortaya koyduğu görüşlerin arasını bulmaya çalışması halinde Annan Planı’ndan çok daha iyi bir plan ortaya çıkacağını söyledi.
Sağlanan ilerlemenin önemli şeyler olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı “Umutlu olmamanın nedeni yoktur… Umut kesinlikle vardır…” diye konuştu.
RUMLARIN KORKUSU
Rum tarafının birçok etkenle uzlaşma noktasına gelmekten çekindiğini de anlatan Talat, bu etkenlerden birini “Rum hükümet ortakların farklı düşünmesi”, bir diğerini de, Türk gençlerin aksine, hayatından memnun olan Rum gençlerin önemli bir çoğunluğunun, hayatlarında değişiklik istememeleri” olarak açıkladı, AB üyesi olmalarının verdiği rahatlığı ve Rum halkının çözüm halinde refahlarını kaybedecekleri endişesinin de başka bir etken olduğunu söyledi. Talat, “Kaybedecekleri bir şey olmadığını anlatmak lazım kendilerine. Bunu tersine çevirmek lazım ve bu kolay bir şey değildir. Böyle bir zorlukları var” dedi.
Rum basının da, Türk basının tersine çok kötü bir rol oynadığını anlatan Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum basının oynadığı kötü rolün Rum tarafı için olumsuzluk olduğunu kaydetti.
Talat, Güney’in avantajının ise ana muhalefet partisinin çözümü desteklemesi ve Yunanistan’ın da desteklemesi ihtimalinin yüksek olması olduğunu belirtti.
BEDEL ÖDEMEYE DEĞER
Uluslararası alanda ise koşulların daha da elverişli olduğunu ifade eden Mehmet Ali Talat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O zaman neden çözüm olmasın… Kıbrıslı Türkler istiyor. Türkiye istiyor… Yunanistan istiyor. Rum tarafı istiyor. Koşullar bunu gerektiriyor. Kıbrıs sorunu bir Avrupa Birliği sorunu haline geldi. Neden insanlar çözüm istemesin o zaman? Bazı bedeller ödenecek… Evet ödenecek. Bunu kimse inkar etmesin. Ödenecek tabi. Başka türlü çözüm olmaz ki. Mutlaka her iki taraf da bazı bedeller ödeyecek. Mühim olan bu bedellere karşılık ne kazanacaklarıdır. Kazanacakları daha fazlaysa, çözüme değer.”
GÖRÜŞMELER YOĞUNLAŞTIRILMALI
Yapılması gerekenin görüşmelerin yoğunlaştırılması olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, haftada bir ile başlayan görüşmelerin daha sonra ikiye çıkarıldığını, şimdi de ilki Güney’de ikincisi KKTC’de olmak üzere haftada 3 gün, arka arkaya ve de akşam yemeğine kadar tam gün görüşmeler programladıklarına dikkat çekti.
Talat bu sayede Şubat ortasına kadar önemli bazı ilerlemeler sağlayabileceklerini umduğunu dile getirdi, “Sağlarsak, çok iyi olur. Sağlayamazsak ne yapacağımızı düşüneceğiz tabii ki…” dedi.
