Tatil ve Ben…

Bunları yaparken, daha rahat bir şekilde düşünebilmek, ayrıca projelerimi gözümün önünden geçirebilmek çok güzel.


İlk defa bu kadar uzun süreyle e-maillerime bakmadım. Aslında  1-2 e-mail dışında pek de önemli bir ileti yok. Cevap bekleyen sorular yok. Demek ki, işlere bu denli kendini kaptırmak da çok doğru değil. İşkolik olmayı bir maharet sayan veya öyle gösteren bir milletiz. Bunun sağlığımıza ne denli zararı olduğunu hiç düşünmüyoruz.


Neyse ki, yıllar sonra da olsa, bunu anlayabilenlerden oldum. Mühim olan işleri düzenli ve programlı yapabilmek. Sürekli başında olmak zorunda olduğumuz işte düzenin kurulduğunu pek söylemek mümkün değil. O yüzden ben de işlerimi revizyondan geçirirken, hep bunu kendime fısıldıyordum. Bu fısıltılar işe yaramış demek ki…


Evde yalnız başına geçirdiğim 10 günün ardında, minik kızımı ve biricik eşimi görmek gerçekten de çok iyi geldi. Akabinden ise, doğayla bu denli yakın olabilmek, her ne kadar dört tarafı duvarlarla çevrili bir ortamda da olsa, iyi geliyor insana. Aslında, bu aktiviteyi daha sık yapmak lazım. Kim bilir, gün gelir seminerlerimi vermek üzere il il gezdiğimde gözlem imkanlarım daha fazla olabilir.


***


Üniversite sınavları açıklandı…


Binlerce lise birincisi açıkta kalmış. Yıllar sonra da binlerce üniversite mezunu işsiz kalacak. Bu Türkiye’nin gerçeği. Ancak, bunu kabul etmek yerine konuya ilişkin çözümler üretmek gerekir diye düşünüyorum. Liselerdeki eğitim kalitesini artırır, dersanelere olan ihtiyacı daha aza indirgeyebilirseniz, lise birincileri açıkta kalmaz. Bir de bilinçli tercih eğitimleri vermek gerekiyor, gençlerimize.


Aksi takdirde yine üzülenler onlar olacaklar. Türkiye’nin bir ucundan diğerine, ne işe yaradığını bilmedikleri bölümler için gelen gençlerimiz var. 4 yıl sonra da, üniversiteyi bitirdim ama kendi alanıma uygun iş bulamıyorum diyenler de onlar olacak yine. Üniversite mezunlarının durumu daha da vahim.


Aslında, önce kendilerine güveni elde etmeleri gerekiyor. Sonra hangi alanda başarılı olacaklarına karar vermeleri. Gazetede gördüğüm, Tınaz Titiz yönetiminde devam eden ÖMer faaliyetlerini takdir ediyorum. Ve ümit ediyorum ki, böyle bir organizasyonu şehrimde ben de gerçekleştirebilirim.


O zaman, bilgisayar eğitimiyle faydalı olduğum insanlara, bu kez iş bulma danışmanlığı anlamında katkım olur. Gerçekten de çok keyifli, insanların içinde uyuyan devi ortaya çıkarmak…


Yarın tatilim bitecek. Bu tatilde öğrendiklerim şunlar; 1) İnsan ailesinden uzakta mutlu olamaz. 2) İnternet bağımlısı değilim.


Peki; siz internet bağımlısı mısınız? Aşağıdaki sorulara bir cevap verin bakalım. Cevapları benimle paylaşırsanız sevinirim.
Saygılarımla…


***


Internete bağımlı mısınız?


Modeminizi kapattığınızda içinizde bir burukluk hissediyorsanız;
Defterinizdeki tüm adreslerde @ varsa;
İnternet erişimi olmadığı için sevgilinizle haberleşemiyorsanız;
Telefon faturanız 2 sayfadan fazlaysa;
Bilgisayarınızla beraber yatmak istediyseniz.
Bilgisayar masanızın sandalyesini bir klozetle değiştirmeyi düşündüyseniz;
Gülümsediğinizde başınızı yan çeviriyorsanız; :-)
Eşiniz devamlı olarak evlilikte iletişimin önemini vurguluyorsa ve siz de bunun üzerine kendisine yeni bir telefon hattı ve modem aldıysanız;
Kelime işlemcinizle bir şeyler yazarken her noktadan sonra “com” yaziyorsaniz;
“0,1,2,3,4,5,6,7,8,9,A,B,C,D,…” diye sayıyorsanız;
Rüyalarınız 256 renkse;
Asansöre bindiğinizde gitmek istediğiniz kata ait düğmeyi çift tıklıyorsanız;
Gözlükçü gözlük numaranızı sorduğunda 640×480 diye cevap veriyorsanız;
İnternetten son zamanlarda sakız siparişi verdiyseniz; bu internet işini biraz fazla abartmışsınız demektir.


__________


HAKAN TOPUZOĞLU’NUN DİĞER ÇALIŞMALARI İÇİN: www.hakantopuzoglu.com


 

682090cookie-checkTatil ve Ben…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.