Tersten bakmak…

Ya ben çok “ ebleh” oldum, bunadım veya bazı gerçekleri net olarak göremiyorum.
Ya da referandumda oylanacak anayasa maddelerine ısrarla “hayır” diyenler çok şartlanmışlar.

Ya ben algılama zorluğu çekiyorum.
Ya hayır’cılar başka gezegende yaşıyorlar.

Hayır cephesi bu değişikliklerin AKP iktidarına yarayacağını iddia ediyor.
İddia değil “ Kesinlikle bu referandumu kendilerine yontuyorlar” diyorlar.
Diyelim ki öyledir ve bu varsayım doğrudur.
Peki bu aynı zamanda şu demek değil midir?
“AKP, Osmanlı devlet sistemini geri getiriyor. Yani padişahlığa dönüyor. Bu anayasa değişikliği ile ilanihaye iktidarda kalacak, hatta iktidar bundan böyle babadan oğla devrolunacak”
Ya da ana muhalefet mantığı ile yanıt verelim:
“Biz hayat boyu iktidara gelemeyeceğimizden bu anayasa değişikliği AKP’ye yarayacak”
Böyle ters mantık kurmak kimilerinin kafasını karıştırabilir.

“Hayır”cılar neden hayır dediklerini iyi izah edebilmiş değiller.
Hatta tıknefes oldular ama bakın miting alanlarında anayasayı unuttular, soy-sopla uğraşıyorlar.
Ya da zenginlik-fakirlik ucuz edebiyatı ile.

Kimse çıkıp “ Bu anayasa herkesi zengin yapacak” diyemeyeceğine göre…
Peki değişecek maddelerin hiç biri samimiyet eseri değil.
Aslında AKP tüm yerine yarım-yamalak işler yapıp 26 maddelik paketi gündeme getirmemeliydi ve referanduma sunmamalıydı.
Bu da bir varsayım.
Peki 26 maddenin tek bir tanesi de mi işe yaramayacak?

En azından taş atan çocuklar sorunu var, hallediliyor.
Kadınların hakları var. Pozitif ayrımcılık sona eriyor.
Sendikal haklarının önü açılıyor. Faşist Evren anayasasının önemli bir maddesi tarihe karışacak.
Yani bu üç sorun çözülüyorsa fena mı?

Bu iş “domuzdan kıl koparmak “ noktasına nasıl geldi?
AKP Anayasanın tamamını değiştirmek istedi.
Muhalefet partileri ayağa kalktı.
AKP’ye anayasa değişikliği yaptırmayacaklarını ilan etti CHP ve MHP.
Peki gelin birlikte yapalım dendi.
“Hayır bu meclis anayasa değişikliği yapamaz, kurucu bir heyet olmalı” dendi.

Peki bu nasıl olacak?
Bunu bilen, açıklayan yok.
AKP anayasanın tamamından vazgeçip “Hadi ne yaparsak kardır” diye yola çıkınca meclisteki partiler hemen sırra kadem bastılar…
Ve AKP zorunlu olarak 26 maddeyi kendileri çıkardı.
“Kendin pişir, kendin ye” misali.

Şunun şurasında günler kaldı referandum yapılacak ve bu iş bitecek.
Ama hala kayıkcı kavgası devam ediyor.

Diyelim ki anayasa referandumu oylandı, hayırlar fazla çıktı ve değişiklikler reddedildi.
Bu dünyanın sonu değil.
Bu sonuç bizim refah seviyemizi yükseltmeyecek.
Hayırcılar kazanınca enflasyon aşağı inmeyecek.
Milli gelir artmayacak.
Ama benim korkum muhalefet partilerinin zaferi değil.
Benim korkum bu iktidar “Hadi genel seçime” derse muhalefet buna hazır mı?
Diyelim ki hazır.
Erken seçimler yapıldı ve AKP beklenmedik şekilde oy kaybına uğradı ve iktidardan gitti.
Söyler misiniz bana, iktidara hazır olan parti var mı şu anda?
Kim gelecek ve ülkeyi gelinen noktadan daha ileriye götürecek?
Benim korkum işte bu.
Sonuç kaos olursa…
Sonuç bir ekonomik krizi tetiklerse..
2001’li yıllara geri dönersek eğer…
İşte mumla ararız geldiğimiz noktayı.
Ben en çok bundan endişe ederim.

En çok korktuğum ise başka.
Ya genel seçimlerden çıkacak sonuç karşısında AKP planda olmayan bir anda devre dışı kalırsa….
Bu durumda koalisyonlar dönemi açılıyorsa.
Bunu fırsat bilecek “ Rufailer” eğer devreye girmeye kalkışacak olursa…
İşte o zaman “Ben geleceği öngörememişim” derim.
İnşallah ben yanılırım.
Ben yanılayım, yeter ki kaos olmasın.
Ben yanlış tahmin yapmış olayım, yeter ki demokraside geldiğimiz noktadan geri dönüş yapmayalım.

1627570cookie-checkTersten bakmak…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.