Tuncel, bugün düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanlığı’nca Aytaç Durak için hakkında dava açılması için üç dosyadan izin çıktığını ve bu davalarda kendisinin de şahit olduğunu söyledi. Dava içeriği hakkında bilgi vermeyen Tuncel, “Bu dosyalar gizlidir. Gizli olan bir şey açıklanamaz” dedi.
Bunların dışında Aytaç Durak hakkında izne tabi olmayan 117 dava açıldığını belirten Tuncel, “Aytaç Durak’ın ve gazetecilerin peşini bırakmayacağım. Aytaç Durak’ı davul zurna ile Kürkçüler Cezaevi’ne göndereceğim. 50 tane ağıtçı kadın tutup, 250 tane kazanda aşure pişirtip dağıtacağım. Eğer bu adam açılan davalardan aklanırsa kendimi belediye önünde yakacağım” dedi.
Bir gazetecinin kendisinin, “Ben konuşursam altından kalkamazsın. Beni öldürebilirler, arkamdan vurabilirler. Bu nedenle Aytaç Durak’la ilgili bildiklerimi kasete anlattım. Kaseti de güvendiğim kişiye teslim ettim. Başıma bir şey gelirse, kaseti gazetelere dağıtın dedim” şeklindeki doldurduğu kaseti savcılığa verip vermediği sorusuna ise Tuncel, “Niye vereyim ki? O kaset benim, ben doldurdum” dedi.
Durak için sık sık “padişah” yakıştırmasından bulunan Tuncel, Menekşe’deki arsa olayını gündeme tekrar taşıdı. Durak’ın en büyük Makyavelist olduğunu kaydeden Tuncel, “Adam, Makyavel’in ruhundan bir parça almış sanki. Durak, ‘ben hayatımda hiç yalan söylemedim’ diyor. Kendi bir yalan söylüyor, önce kendisi sonra gazetecileri inandırıyor” dedi.
Aytaç Durak’ın oğlu Gökhan Durak’la ilgili kokainman iddiasını tekrarlayan Tuncel, bir kişinin kokain kullanıp kullanmadığının saç telinin incelemesi sonucu ortaya çıkacağını söyledi.
Durak ile aralarındaki soruna aile mensuplarının karıştırılmasının doğru olup olmadığı şeklindeki soruya sinirlenen Tuncel, “İhtiyarlamış, vesayet altına alınması gereken bir yaşlı adamı Gökhan Durak yönetiyor. Oğlu her şeyi idare ediyor. Belediyedeki bürokratların atamasını yapıyor ve her birime emirler veriyor. Ben bu yüzden Gökhan Durak ile uğraşıyorum” şeklinde konuştu.
