Uçaktan ilaçlama…

İngiltere, Kuzey İrlanda ile sorunu çözdü. Katolik Kuzey İrlanda’lılara karşı proteston kraliyetçi nüfus çoğunluğunu koz olarak gösteren İngiltere, Kuzey İrlanda’ya karşı sanki demokratik bir çözüm gibi “Hadi referanduma gidelim” çağrısı yapıp durdu. Sonuçta Kuzey İrlandalıların doğurganlık oranlarının yüksekliği bu kozun bir süre kullanılamaz kılacağı anlaşıldı. Barışa zorlayan bir başka olgu da AB’de sınırların kaldırılması… Parlamentodan para birimine kadar ulusal egemenliğin giderek AB’ye devredilecek olması denilebilir… Yarım yüzyıl sonraki Britanya adasının alacağı siyasi yapıyı gözönüne alınca siyasi irade oluştu…

Şimdi İskoçya bağımsızlık istiyor. İngiltere ve İskoçya hükümetleri arasındaki anlaşma İskoçya bölgesel parlamentosunu bağımsızlık referandumu düzenlemek için yetkili kılan anlaşmayı Edinburgh’da imzaladı. Bağımsızlık oylamasının 2014 yılının sonbaharında yapılması bekleniyor. Referandumda İskoçyalılara evet ya da hayır diyebilecekleri tek bir soru sorulacak. Bölgesel hükümetin başkanı Alex Salmond “Başbakan Cameron ile son halini onaylamamızı beklediğim anlaşma sadece İskoçya’da referandumun yapılabilmesini değil, aynı zamanda İskoç halkının kendi geleceğini belirleme hakkına saygı gösterildi anlamındadır” açıklamasını yaptı…

Türkiye’de ise Kürt sorunu çözüm bekliyor. AKP’nin bu sorunu çözecek iradede olmadığı açık. İktidar Oslo ve İmralı ile gizli kapaklı görüşmeleri de yüzüne gözüne bulaştırdı…

Geçen haftasonu Ankara’da yapılan BDP Kongresi’nde eş başkan Selahattin Demirtaş Kürt sorununu 3 ana başlıkta topladı; “Eşitlik, adalet ve barış…” Demirtaş, Eşitliğin önemli bir sorun olduğunu ve Kürt halkının kendi vatanında ana dilini özgürce kullanma ve kendini yönetme hakkından yoksun olduğunu belirterek, “Kimse Kürtlerin özgür ve eşit olduğunu iddia edemez” dedi. Bunu BDP dillendirdi diye var olan gerçeklikten kaçamayız…

Sanırım Türkiye’de bir referandum olsa, halkın çoğunluğu Kürtlerin kendi kültürlerinde özgürce yaşaması ve kendi kendilerini yönetmeleri doğrultusunda oy verecektir…

Halkın ve sivil toplum örgütlerin, iktidardan siyasi irade göstermesi için güçlü bir baskısının olmaması da şaşırtıcı doğrusu… Bu sorunun yanıtını Türkiye’de sohbet ettiğim psikiyatr arkadaşım şöyle verdi:

“Türkiye’de her ailede bir karakoyun var. Yani alkolik, kronik işsiz, geçimsiz ya da boşanıp gelmiş mutsuz bir aile üyesi… Her ailede zamansız bir ölüm ve trafik kazası yası var. Halk kendi derdinden başını kaldırıp ‘Memlekette neler olup bitiyor… Hop dedik!’ diyecek durumda değil…”

Psikiyatr dostum halkın çoğunun psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu belirterek, “Ne yazık ki tek tek tedavi aşamasını kaçırdık, uçaktan ilaçlama yapmak gerekir…” diye devam etti… Uzman sözü… İnanmak gerekir hani…

1083770cookie-checkUçaktan ilaçlama…
Önceki haberİmza vermiyorum!
Sonraki haberVay high one why?
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.