İnsanın Türkiyedeki bazı gelişmeleri aklı-havsalası almıyor.
Hele gelişme spontane ise.
Durduk yerde devletin en önemli kurumundan, bu kurumun önemli rütbelilerinden birinin yazdığı andıçtan kaynaklanan bir belge eğer medyaya ulaşmışsa, havsala daha da zorlanıyor.
Şaka gibi geliyor ama değil.
Bahse konu olan belge tüyler ürpertiyor çünkü.
Genelkurmay Harekât Başkanlığı için ‘Kurmay Kıdemli Albay’ unvanlı bir subay tarafından hazırlanmış ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ adlı raporda, AKP ve Fethullah Gülen (Fethullahcılar) cemaatine yönelik bir dizi eylem öngörülüyor…
Üstelik bir Ergenekon tutuklusunun ofisinde ele geçen plan, soğuk savaş döneminden kalma stratejilerin de ötesinde önemli yaptırımları öngörüyor.
Biraz Hitler Almanyası öncesi.
Biraz İttihat Terakki kıvamı taktikler…
Tam de Ergenekon iddianamelerinin peşpeşe açıklanması, duruşmaların devam etmesi sırasında.
Ki yavaş gittiği söylenen bu duruşmalardaki hız, iyi hesaplandığında ve batıdakı örnekleriyle kıyaslandığında 25 yıllık bir yargılama sürecine tekabül ediyormuş ki, bu fevkalade önemli.
Ergenekon’da belki sona yaklaşılıyor olması, Genel Kurmay başkanlığı içerisinde üstlerden habersiz bir “cunta” tarafından plan yapılmasına yol açmış olabilir.
Ele geçen belge eğer doğruysa ve eğer bu gizli-saklı ve üst komutanların haberi olmadan hazırlanan bir “cunta planı” ise süratle harekete geçilmelidir.
Genel Kurmay Başkanlığının soruşturmayı çok hızlandırmasını beklemek haksızlık değildir.
İpe un serilmesi yolunda gidilmeden gerçekler derhal açıklanmalı, ülkemiz açısından bilinmezlerin kafalarda bırakacağı “acaba”larla zaman kaybedilmemelidir.
Genel Kurmay Başkanlığına tam da bugün çok önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir.
TSK’den, gözbebeğimiz Ordumuz ve onun üst yöneticilerinden beklediğimiz sadece gerçeklerin açıklanmasıdır.
Eğer bu “cunta planı” doğruysa, ordunun halının altını temizlemek
için tam da zamanıdır.
Şaka gibi değil durum.
Çok ciddi.
