Woolwich satır olayı

İngiltere satır olayıyla hop yatıyor, hop kalkıyor… Woolwich semtinde asker Lee Rigby’i satır ve bıçakla öldürdükten sonra polisin gelmesini bekleyen iki zanlının vurularak yakalandıktan sonra basın “İslamcı terör” rüzgarı estirdi. Faşistler de hükümetten de aldıkları cesaretle Essex ve Gillingham’daki camilere saldırdı. Bununla da yetinmediler Başbakanlık önü de dahil pek çok yerde ırkçı ve göçmen-Müslüman düşmanı gösteriler düzenlemeye cüret ettiler…

Bu tür saldırıları onaylamak ve desteklemek insanlık suçudur. Terör her zaman toplumsal barışı bozar ve karşı terörü de beraberinde getirir…

İngiltere medyası bu olayı “örgüt işi mi, yoksa meczubun saldırısı mı” tartışmasında kısırlaştırdı. Hükümet ise olayı abartarak faşistleri cesaretlendirdi.

İngiltere’nin Afganistan, Irak, Suriye ve Kuzey Afrika’daki Müslüman ülkelerde kankası ABD ile estirdiği emperyalist saldırı, kendi ülkesindeki yalnız sosyalist ve Müslümanları değil duyarlı nüfusu da rahatsız ediyor… Hükümet, Afganistan’da işgalcilere karşı savaşırken ölen radikal islamcı militanların kolunda Arsenal ya da Tottenham futbol takımı dövmelerinin çıkmasından ders çıkaramadı.

Son olarak Woolwich zanlı Michael Adebolaj’ın Somali’deki eş-Şebab örgütüne katılması şüphesiyle Kenya’da tutuklandığı sırada, İngiliz iç istihbarat örgütü MI5 tarafından muhbir olarak işe alınmak istendiği ortaya çıktı. Adebolaj tutuklandığında sonra işkenceye uğradığını iddia etmiş ama sesini duyuramamış. Adebolaj’ın bir akrabası da MI5’ın İslamcı gruplara sızması için yaptığı baskının Adebolajo’yu zorlamış ve yaptığı eyleme itmiş olabileceğini öne sürüyor…

Özet olarak Müslümanların mağdur edildiğini düşünen Adebolaj, özelde de kendisini cemaatine karşı muhbir yapmak isteyen MI5’ın baskısı ekleniyor.

İslamcı radikal militanlar yalnız örgütü için değil Allah için de savaştığını düşündüğünde eylemlerin arkasında örgüt aranmasına gerek yok. Zaten fanatizm, kontrol dışı bireysel eylemlere de kapı aralıyor… Bu gerçeği İngiltere herkesten iyi biliyor.

Bu arada İçişleri Bakanı Theresa May da, bu saldırının ardından güvenlik güçlerinin internet kullanıcılarını izlemesine izin verecek tartışmalı yasa tasarısını yeniden gündeme getireceğini duyurdu.

Ne yazık ki baskı ve yasaklar eninde sonunda patlamaya yol açar, biz ne diyoruz onlar ne yapıyor?

1083980cookie-checkWoolwich satır olayı
Önceki haberHangi alanda demokrasi?
Sonraki haber36 sene sonra Konsolosluk’ta yeni bir şey yok
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.