AKP’nin rejimi değiştirip Ne Mutlu Türküm Diyememenin sendromunu kendi düşünce tarzında değiştirip, ‘ Ne Mutlu Müslümanım ‘ demenin tercihini yaygınlaştırma çalışması içinde olması. Ilımlı İslam Modeli yapısının hızla hayata geçirilmesi adına ,her türlü değişime izin vermesi. Bütün bunların yanında Türban gerginliğini tırmandırması ve AKP ‘nin 5 yıldır iktidar döneminde burada yazılamayan Atatürk devrimlerinin, Laik Demokratik sistemin dondurulması adına tehlikeli değişimlere yönelmesi.
Dolaysız demokrasinin değil sözde bir demokrasi anlayışını savunması,eleştiriden ders almamanın yanında, bunu kabul etmeyip kendi yaptıklarının doğruluğuna inanmak mantığı deneyimsiz beceriksiz bir yönetim anlayışı.
Dinsel kadrolaşmalar Bilimden Üniversitelerden tüm çağdaş kurumlarda dinsel bir düşüncenin etkileşiminde yönlendirici olmak. Sanata duyarsız yaklaşım,’ Laik değil Ümmetcilik anlayışı önemli ‘ diyebilmek ve ‘ Cumhuriyetin anlamı tükendi artık ‘ diyenlerin şimdi ülkeyi yönetme yetkisinde olmaları, Dini cemaatler tarikatlar ülkenin tüm görülen ve birde gizlenen görüntüleri, bilimden her zaman korkan bir din anlayışının hızla yaygınlaştırılması.
The Economist dergisinde çıkan bir yazıda, AKP Kürt oylarını alabilmek için doğuda yatırım yapmak istiyor ama bu inandırıcı değil diye yazdı.
Buralarda ılımlı islam değişimini ortaya atarak Karl Marks mantığında olduğu gibi DİN AFYONUYLA toplumun ruhunu satın almak,işte yapılan siyaset anlayışı.
Daha yüzlerce nedeni var bu gelişmelerin. Türkiye’de Laik sistem anlayışının önü tıkanmaya, ve Cumhuriyetin reşimin değişim noktasında sizi yaptıklarınızdan dolayı,yargılamak eleştirmek isteyenlere karşı hala öfkeyle karşılık verirseniz bundan ülke zarar görür. Kendi tabanınıza dönüp bizi buraya siz taşıdınız ve sabırlı olun sakın tahriklere kapılmayın diyerek, MİTOZASYONA davetiye çıkarmak son derece tehlikelidir.
İki önemli bilinmezlik var Laik Cumhuriyet ılımlı islam’a mı kayıyor ve TSK bunu içine sindiriyormu? Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye neresinde? yoksa ülke 1936 İspanya’sındaki çılgın deli ve kendisini ülkede tek ilah ilan eden,(general Millan Astray) gibi ona inanan kendisi gibi bilimsellikten nefret eden topluluga dönüp ( VİVA LA MUERTE ) bizim gibi olmayanlara saldırın ölüm diyebilenlerin yönettiği bir ülke mi?
İşte asıl burada akıl ve mantık daha agır basıyor, siz tarihi başarılarla dolu bir Türkiye’nin dün söylediklerinizi unutup değiştik diyerek yönetimine talip oldunuz ama son derece tüyler ürpertici söylemlerin hala unutulmadığı ortada, şimdi rejimin tehlikede olduğunu gören yüce yargıya susma yerine, yakışmayan biçimde saldırı dozunda yüklenmek savunma adına inandırıcılığınızı yitirdiğinizi yansıtmıyor mu?
Bu toplumun yargıya güven ve bakışınıda değiştirecektir elbette. Türkiye’nin hiç bir zaman değiştirilemez gerceği Laik Demokratik Çağdaş hukuk devlet anlayışı modelidir. Şimdi bunun yerine siz Ilımlı İslamı getirmeye çalışmanız ülkenin değiştirilemez gerçeğini tehlikeye atıyorsunuz demektir.
Türkiye hala tartışılır bir siyaset anlayışının geldiği noktadaki seçim ve yönetim biçimini kabul edemiyor. Ama asıl tehlikeninde burada islami modele kayan bir Türkiye. İşte duyarlı kişilerinde tehlikeyi burada görmüş olmaları . Dolaysız bir Demokrasi anlayışınında önemi burada kendini gösteriyor aslında.
