Yalanın böylesi!

Güney Kıbrıs’ta yaşanan ekonomik kriz Taşınmaz Mal Komisyonuna ilgiyi artırdı. Kilisenin tüm karşı koyma ve tehditlerine rağmen, şu ana kadar komisyona 5 bin kişi başvururken, 500’ün üzerinde kişiye ödeme yapıldı.
Bu ödemelerin 120 milyon sterlini geçtiği söyleniyor.
Taşınmaz Mal Komisyonuna yapılan başvurular Rumları son derece rahatsız etmiş olmalı ki, Hristofyas Hükümetinin İçişleri Bakanı Neoklis Silikiotis, -içlere su serpme gayesiyle olsa gerek- Güney Kıbrıs’ta kalan Türk mallarının 2 milyon 974 bin 288 dönümünün 1994-2011 yılları arasında satıldığını söylemiş…
Silikiotis’i ‘yalancı’olarak nitelendirmek ayıp kaçacağından, bugünlerin moda deyimini kullanıyorum: Talihsiz bir açıklama!
Uyduruk açıklamayı çürütmek çok zor olmayacak zira, Kıbrıs adasının tamamı 5 milyon, 600 bin dönüm. (Bir Kıbrıs dönümü, 1337 metrekare-14400 feet kare)
KKTC’nin tamamı yaklaşık 2 milyon dönüm.
Türklerin Güney’de bıraktıkları toprağın tam miktarı ise 455 bin dönüm.
Dolayısıyla Kıbrıslı Türklerin 2 milyon 974 bin 268 dönüm toprak satmaları imkansız ki, o kadar toprağımız yok.
“Kıbrıs Cumhuriyeti Avrupa Birliği’ne üye olmak için AB’yi kandırdı” sözleriyle Rum siyaset dünyasını kızdıran Başpiskopos Hrisostomos, Rumların, Kuzey’deki mallarını Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla satmasını “vatana ihanet” olarak nitelendirdiğinden olsa gerek Rumlar karşı atağa geçmiş durumdalar.
Yani “Tamam biz satıyoruz ama onların da burada toprağı kalmadı” hikayesi…
Tamam da Allah rızası için kaç kişi malını satabildi Güney’de?
Türklerin mallarının çoğu Rum yönetimince istimlak edilmedi mi?
Yönetim, yaptığı kamu binalarının hangisinin bedelini yasal sahibine ödedi?
Şayet bu kadar toprak satıldıysa geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’yla görüşen “Kıbrıs Türk Zarar Görmüş Güneyli Göçmenler Derneği Başkanı Öztekin Öztekiner niye, üyelerinin en ciddi sorununun geçmiş hükümetler tarafından taşınmaz malların dağıtılmasından dolayı puan sahibi Kıbrıslı Türklere puanlarının karşılığının verilmemesi olduğunu söyledi?
Haberlerde de okuduğunuz gibi, (adı üstünde) Kıbrıs Türk Zarar Görmüş Güneyli Göçmenler Derneği, Kıbrıslı Rumların kuzeyde bıraktıkları mallar için Mal Tazmin Komisyonu veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde dava açarak tazminat almasına rağmen, Kıbrıslı Türklerin böyle bir haktan yoksun olduğunu söylüyor.
Dernek, Güney Kıbrıs’ta çok değerli taşınmaz malları bulunduğunu, değerinin hemen hemen Rumların mallarıyla eşit olduğunu belirterek, “Adanın deniz kıyılarının çoğu Kıbrıslı Türklerin malıdır. Kıbrıslı Türklerin de Güney’de bıraktığı malları kullanamamasından dolayı tazminat alabilmesi için yol açılmasını istiyoruz” diyor.
Allah aşkına bu kişiler mallarını sattı da bir daha mı mal istiyor!
(Rumlar Kıbrıslı Türkleri 1963’de evinden barkından, köyünden sürdükleri bir kez bile gündeme getirmemişler, Kıbrıs sorununun Barış Harekatıyla başladığını, Kuzey’e geçen Türklerin kendi topraklarını sahiplendiğini iddia etmişler ancak bu kişilerin Güney’de malları olduğunu yok saymışlardır. Son çıkardıkları da, ‘Türkler sattı, burada bir şeyleri kalmadı yalanıdır.)
Görüldüğü gibi, Güney’de malı olmasına rağmen ellerindeki tapularla bekleşen onca mağdur varken, Silikiotis’in “Güney Kıbrıs’ta kalan Türk mallarının 2 milyon 974 bin 288 dönümü 1994-2011 yılları arasında satıldı” sözlerine “yalanın böylesi” desek abartmamış olacağız.

1621100cookie-checkYalanın böylesi!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.