İktidar hakkında…
Yazamazlar çünkü!..
Yürekleri elvermez!
Yazamazlar çünkü!..
Göbekten bağlıdırlar!..
Yazamazlar çünkü!
Büyük çıkarların peşindeler, İşlerine gelmez!..
Yazamazlar çünkü!
Gazete patronudurlar ama aynı zamanda işadamıdırlar!
Yazamazlar çünkü!
Çeşitli sektörlerde holdingleşme noktasına ulaşmışlardır!
Yazamazlar çünkü!
Yazabilmeleri, hiç mi hiç mümkün değildir!
Yazarlar çünkü!
Hükümetten beklentilerini bulamamaya başladılar!
Yazarlar çünkü.!
İktidardan umut keser oldular!
Yazarlar çünkü!
Baştaki partinin erimekte olduğunu görüyorlar!
Yazarlar çünkü!
Seçimin ucu göründü!
Yazarlar çünkü..
Kimi büyük kamu kuruluşlarının yıllık sigortaları, gazetelerinin patronlarının sigorta şirketinden alınıp, bir kamu sigorta kuruluşuna verilmiştir…
Yazarlar çünkü…
Bir büyük kamu kuruluşunun mesleki dergilerinin basımları patronlarının holding şirketleri bünyesinde ki basımevlerinden alınıp, başka bir şirkete verilmiştir…
Yazarlar çünkü…
Bir büyük kamu kuruluşunun taşımacılıkla ilgili çok sayıda aracının yıllık toptan akaryakıt alımları, alınan karar gereği patronlarına ihalesiz verilmeyecektir!
Yazarlar çünkü
Büyük çıkarlarına halel gelmeye başlamıştır!
Yazarlar çünkü…
“DÖRDÜNCÜ KUVVET MEDYADIRLAR”
TELEVİZYONLAR DA ONLARINDIR!
İstediklerini ekranda gösterirler, istemediklerini göstermezler!
Çünkü televizyonlar da onlarındır!
İktidarı memnuniyeti uğruna ekranlarda yağlı ballı her şeyi gösterirler çünkü…
İktidar, onlar için nimettir… İlandır, reklamdır, iş ve ihaledir, ranttır, büyük kazançtır…
İktidarı kızdıracak hiçbir şeyi; örneğin 100 bin kişilik Ankara’da bir muhalefet partisinin ve yine 300 yüz bin kişilik Manisa’da yapılmış olan çiftçilerin HÜKÜMETE UYARI MİTİNGLERİNİ EKRANLARINDA GÖSTEREMEZLER çünkü!
Başta Başbakan olmak üzere hükümet erkanının tepkisini çekmekten müthiş ürkerler ve korkarlar!
Haykıran işsizlerin,
Sürünen işçi, memur, emeklinin,
Siftah yapamadan dükkan kapatan esnafın,
Bitmiş tükenmiş çiftçinin feryadını…
Televizyonlarından kamuoyuna yansıtamazlar!..
Çünkü çıkarlarına terstir!
Dönerler!..
Çıkar kapıları kendilerine döner dönmez hızla dönerler…
Gerçekleri haykırdıklarını, hiçbir erkin kuklası olmadan, özgür ve bağımsız yayın yapmakta olduklarını televizyonlarında aylardır duyuranlar, bir günde dönerler…
Tepelerden…
“Televizyonunuzun yayınlarını hiç beğenmiyorum” diye büyük mesajlar aldıklarında; ekranlarında, her akşam sürekli demokrasi, fazilet, halkçılık ve dürüstlük mesaj ve dersleri verenler ve bu doğrultuda yayınlar yapmakta olduklarını iddia edenler… Birden bire dönerler!
Bir gün de kuzuya dönerler!…
Yazanlar…
Yazamayanlar…
Dönekler… Dönerler…
Rantçılar… Bukelamunlar…
Patron gazeteciler… Aç kalan doğrucu Davutlar…
Pipolu, purolu altın kalemler…
Çulsuz dürüst gazeteci ve köşe yazarları…
Kuklalar… Kurşun askerler..
HALKIN ALIN YAZISI VE KARA YAZISI
Yazanlar… Yazamayanlar…
