yazmak;
yüreğinden kan,
kaleminden bal damlatmak
yazmak;
umudu, umutsuzluğu
aşkı, aşksızlığı
yazmak,
sensizliği çığlık çığlık
sessizliği bangır bangır
yazmak;
beynine soru işareti
yüreğine ünlem saplamak
iki nokta üst üsteyle aydınlandığını sanıp,
noktalı bir vürgülün ardından karanlık yollarda kaybolmak
çıkmaz sokaklarda
sen diye diye
virgül virgül tökezlemek,
kör kuytularda nokta nokta yok olmak
gelincik tarlası hayali kurmak,
hayal kırıklıklarında kahrolmak
insanın küçülüşüne şaşmak,
kendini bir şey sanmak
sözcüklerin tınısına kapılıp
her gün yeni aptallıklar yapmak
tam anlaşıldım dediğinde
yanlış anlaşıldığının farkına varmak
ve her şeye rağmen
ve hala
ve inadına
sözcük sözcük bahar saçmak
yeni biçimler bulmak
oyun oynamak
oyun bozanlık yapmak
kaç olursa olsun yaş
hep çocuk kalmak
tekrarlara sığınmak
tekrarlardan kaçmak
ve hep sıfırdan başlamak
ve atmak, atmak, atmak
fazlalıklardan arınmak
rüzgarlara kapılmak
çisil çisil yağmak
birisine yazdığın bir şeyi
asla ama asla
bir başkası için de kullanmayacak kadar namuslu olmak
yüreği yanmak
yüreğini açmak
yüreği ağzına gelmek
nefes nefese kalmak
nefesi tıkanmak
yazmak yaşamak,
ölmek yazmak.