Yemek seçerim, müzik seçmem

Önce mutfağı, sonra aşçıları, en son da pastayı anlatmak istiyorum. Bu yazı “yeğen görmeyeli caz meraklısı mı oldu” diyen koyu caz hayranı dayıma…


Yer altında, alçak tavanlı, loş, insanların kucak kucağa oturduğu bir caz klübü Londra’da… Siyah beyaz bir Amerikan filminde gibiyiz. Burcu dördümüze yer ayırtmış sağolsun, sahneyi tam karşıdan gören bir masada oturuyoruz. Dört duvar orada çalmış devlerin fotoğraflarıyla süslü. Chick Corea’dan Bill Evans’a, kimler çalmamış ki Ronnie Scott’s’da?


Etkileyici bir başarı öyküsü… Tenör saksafoncu Ronnie 20 yaşında bütün birikimini harcayıp 2 haftalığına Amerika’ya, ününü duyduğu caz klüplerini görmeğe gidiyor. Müthiş etkileniyor! 1959’da 32 yaşındayken üvey babasından £1000 borç alıyor ve alto saksafoncu arkadaşı Pete King ile ile Soho’da bir bar açıyorlar. İlk amaçları İngiliz cazcılarına ‘jam’ (doğaçlama müzik) yapabilecekleri bir mekan sağlamak. Bunda kısa sürede başarılı oluyorlar fakat Amerika’dan gelen müzisyenlere çalışma izni almayı başarmaları tam 2 yıl sürüyor (ve bunu yapan ilk klüp oluyorlar). 1965’de yerlerinden taşıyor, şu an bulundukları binaya geçiyorlar. Ronnie 1996’da 69 yaşında vefat ettikten sonra Pete 9 sene daha klübü yönetiyor ve 2005’de tiyatro organizatörü Sally Greene’e satıyor. Kalite hiç bozulmuyor.


Cumartesi de Ray Gelato adlı çılgın bir Amerikalı ve 6 tane müzisyen arkadaşı sahne aldılar. Gece 12’ydi saat ama hepsinin gözlerinin içi gülüyordu. Enstrümanlarını ustaca çalarken saat 2’ye kadar birbirleri ile şakalaştılar, konuştular, bağırdılar, eğlendiler. Yıllardır bu kadar eğlenerek müzik yapan bir grup görmemiştim. Hâl böyle olunca dinleyiciyi de coşturdular. Yerimizde duramıyorduk. Ayağıyla tempo tutmayan, gülüşüyle havayı ısıtmayan yoktu.


Caz müziğine kulak aşinalığı olmadığı için “oynak birşeyleri tercih ederim” diyecek bir çok insan tanıyorum. Onları çok da iyi anlıyorum çünkü ben de 20’li yaşlarıma kadar ağzıma sebze sürmedim! Onun yerine yemesi kolay yemekleri seçtim. Etler, börekler, tatlılar… Anneannem bana istediğim yemeği yapar, dedem de “neler kaçırdığını sonra anlayacaksın” deyip dururdu. ‘Yemek repertuarımı’ genişlettikçe ona hak veriyorum!


Belki hâla yemek seçme alışkanlığımı tamamen kıramadım ama müzik seçmeyi daha lise yıllarında işin mutfağına girince bıraktım. Şimdi anlıyorum ki yumurtadan bahsetmek için yumurtlamak gerekmediği gibi caz sevmek için müzisyen olmak şart değil. Tüketilmesi kolay müziklere takılmış arkadaşlara ben de “ne kaçırdığınızı bir bilseniz” diyorum.


Menüye ısınmak isteyenlere tavsiyem önden hafif bir Ray Gelato ile başlamaları… Ana yemeğe gelince Türkiye’de Önder Focan, İlhan Erşahin ve Kerem Görsev gibi çok kaliteli lezzetleri de tadabilirler.


Ekin Çağlar
www.ekincaglar.com


Ray Gelato: www.raygelato.com
Ronnie Scott’s Jazz Club: www.ronniescotts.co.uk (Londra)


İlhan Erşahin: www.ilhanersahin.com
Nublu: www.nublu.net (New York)


Önder Focan: www.onderfocan.com
Nardis Jazz Club: www.nardisjazz.com (Galata, İstanbul)


Kerem Görsev: www.keremgorsev.com
İstanbul Jazz Center: www.istanbuljazz.com (Ortaköy, İstanbul)


 

698360cookie-checkYemek seçerim, müzik seçmem

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.