Yuhhh sana akılsız gerzek…

Geçen hafta İngiltere basınında alışılmamış bir haber vardı: Göçmenlerin İngiltere’ye katkısı…

Independent ve diğer birçok gazetenin manşetinde yer alan haberde, AB’den gelen göçmenlerin son 10 yıl içinde İngiltere ekonomisine 20 milyar sterlin (yaklaşık 30 milyar dolar) katkıda bulunduğu öne sürülüyordu.

Ekonomistlere göre yaşlanan Birleşik Krallık’ta bir süre sonra ekonomi emekli maaşları için çalışır olacak. Çare ise nüfusun gençleşmesi. En akıllıca yöntem de hazır lop kalifiyeli işçi ithal etmek… Üstelik bu bu yöntemle de bir insanın doğumdan çalışmaya başladığı güne kadar olan zorunlu harcamalarından kurtulmuş oluyorsunuz… Oh ne âlâ ne âlâ… Ağacı bir başka ülke diksin, sulasın baksın… Meyvelerini sen topla…

Göçmen nüfus kesinlikle Birleşik Krallık’ın kurtarıcısı ve sigortası…

Göçmenlerin bu faziletlerine karşın iç politikada göçmen karşıtlığı bir türlü dinmiyor… Bunun nedenleri arasında UKİP ve BNP gibi ırkçı partilerin yabancı düşmanlığı sayılabilir…

Muhafazakar Parti ise seçmenini UKİP’e kaptırmamak için onun söylemlerini kullanmaktan çekinmiyor. Bir de makro ekonomik dengeleri göçmenlerin bozduğu savıyla politik beceriksizliklerini kapatmaya çalışmıyorlar mı? Tabii bu söylemler oldukca tehlikeli. Sokakta sıradan beyaz bir İngilizin gaza gelerek göçmen düşmanı olması çok doğal…

Muhafazakar Başbakan David Cameron bu konuda AB ile de çatışıyor. Cameron, AB içindeki serbest dolaşım hakkına sınırlar getirmeye çalışıyor… AB’ye geri adım attırmak için de “2015 seçimlerinden sonra iktidara gelirsek AB üyeliğini halka sorabiliriz” blöfü yapmaktan çekinmiyor…

AB’nin ası sayılan Almanya ise Birleşik Krallık’ın bu tür zorlamalarına karşı çıkıyor. Geçen hafta biraraya gelen Merkel ve Cameron yine bu konuyu konuştular… Cameron, “Birleşik Krallık’ın en büyük patronu Brüksel değil Britanya halkıdır” demogojisini yapınca, Merkel de “AB’deki kazanılmış serbest dolaşım yasaları engellenemez. Bu son sözümüzdür” dedi…

Birleşik Krallık “AB’den çıkarız haaaa” blöfünü öyle bir noktaya taşıdı ki, bu aşamadan sonra AB’ye üyelik referandumu “olmazsa olmaz” oldu…

Bir göçmen olarak göçmenlerin iç politikada malzeme edilmesine karşı çıkmamız gerekir… Göçmen kökenli siyasetçilerden bu konuda ses çıkmaması da şaşırtıcı. Ayrıca bu zaarların “göçmenlerin okullara ve konutlara ortak olan asalaklar” olarak gösterilmesine göz yummalarına da ne demeli? Hatta bizim toplumdan bir “lokantacı” göçmenlerin sosyal haklarının gaspedilmesi kampanyasını o kadar sevdi ki, face’den bile gururla paylaşıyor…

Lamı cimi yok kardeşim, göçmenler aldıklarından çoğunu kazandırıyor. Bunu bilimsel araştırmalar söylüyor… Ayrıca geçen hafta Britanya’da yoksulluk sınırının geçen yıla kıyasla 20p’lik bir yükseliş göstererek saatte £7.85 saat ücretine çıktığı yazıldı çizildi. Bizim toplumda sıradan bir işçi bu ücretin ancak üçte birini alıyor.

İşin korkunç yanı geçen hafta İngiltere’nin Güvenlik ve Göçten Sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısı James Brokenshire, Afrika ülkelerinden Akdeniz’i aşarak gelmeye çalışan mültecileri kurtarma çalışmalarının sona ermesi gerektiğini söyledi. Yuhhh sana akılsız gerzek…

Muhafazakar Parti bu sınavdan da çaktı. Bu partide siyaset yapan göçmenler derhal kazan kaldırmalı ve partilerini hizaya sokamazlarsa da ayrılmalılar…

Ayrıca nasıl Birleşik Krallık sermayesi bütün dünyaya serbestce dolaşabiliyorsa, emek de o kadar özgür dolaşabilmeli. Gerisi fasa füso…

1084440cookie-checkYuhhh sana akılsız gerzek…
Önceki haberKıbrıs Notları 4
Sonraki haberMelekler Londra için hazırlanıyor
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.